Pazar, Temmuz 19, 2015

ŞEKER TADINDA BİR ANI


Bizim konumumuzda olanların mutlaka yaşadıkları anılardandır anlatacaklarım.. Yılların çok uzağında kalmalarına rağmen olayları yaşayanların belleklerinde her zaman taze ve minnet duygusudur. 1975'lerin sayfalarında kalmış olan bu anı şimdi sizler ile paylaşılarak tozlu raflardan inmiş oluyor.

Feriköy'ün alt yapısında görev yapmış olduğum yılların anısıdır. Ama öncesi var haliyle sonrası canlandırma. Seyrantepe Stadı'nda kış ayında maçları izlemiş, notlarımı almış artık eve döneceğim. Seyrantepe'den Şişli'ye dönüş biraz zor. Kalabalık dağılırken hiç olmaz ise 4. Levent'e kadar bir araba bulmak umuduyla etrafa bakarken bizim Cazgır Fikret perdösüsünü iyice kapamış yanıma geldi:
- Abi istersen ben seni Şişli'ye bırakırım.
- Neden olmasın cazgır dedim aramız limoni olmasına rağmen teklif ettiğine memnun oldum yola çıktık. Kağıthane yoluna saptı giderken “Abi Feriköy kulübünden ne haberler var?” dedi.
“Haberleri sen vermelisin Figo”
Sustu. Ben devamla “Ne hikmettir, Feriköy'e kim yönetici oluyorsa hedeflerinde ilk biz varız bizi sizler sevmezsiniz.”
Fikret susmuştu, arabayı sisli havada sürüyor suskunluğu bozdu bu arada.
“Olur mu? Ben seni nasıl sevmem Orhan abi bak sen bizi çalıştırdığında ne yapmıştın. Bana kısaca anlattı. Şimdi onun anlattığı yıllar öncesi olayı sizler ile paylaşmak istiyorum:

O yıllarda semtinin takımında görev almak büyük onur idi. Ben Feriköy'ün  alt yapısında göreve başladığımda  semtin gençlerini çalıştırmaya başladım. Feriköy  profesyonel ligde rakipler de öyle... Haftada kaç gün çalışıyoruz bilemem ama yetenekli gençler ile geleceğe yatırım yapmaktayız. Kimler vardı o gün aklımda kalanlar. Bodur Mehmet, Tatar Hakan, Cazgır Fikret, Laz Turgay, Orhan, Metin öztürk, kaleci Göksel (Avcılar'dan geliyordu), babacan Hüseyin, Dursun, Paytak Adnan... Bir antremannda Cazgır geldi ama ne koşuyor ne topa vuruyor.
- Cazgır dedim ne yapıyorsun sen?
- Hocam ayakkablarım parçalandı top ayakkabım olmadığı için ben artık gelemem.
Baktım çocuk haklı 
- Tamam sen bu gün çıkma ama perşembe günü hemen yanıma gel.

Bundan sonrası Cazgır'ın anlatımı: "Orhan abi sen bana yepyeni bir çift futbol ayakkabısı getirmiştin yeni aldığın belli idi. Onu bana gizli verdin. Ben günlerce o ayakkabılarımla uyudum. Ben o günü nasıl unuturum."

Bir şey diyemedim hatırlamıyorum bile ben ama Cazgır unutmamıştı devamla ”Ben seni nasıl sevmem Orhan abi” diyordu, zaten eve gelmiştik. Sevmek böyle bir duygu işte.

Ben de sizleri çok seviyorum iyi ki varsınız.

İşte böyle sporseverler. Yapılan iyilikler bir gün misliyle bizlere dönmekte her emek veren arkadaşımız böyle sessiz ne fedakarlılar yapmışlardır. Şeker tadında değil mi Cazgır Fikret bu anı?

YAZI: ORHAN BUDAK

Hiç yorum yok:

İstanbul Süper Amatör 27 Kasım 2024 Çarşamba Programı

İstanbul Süper Amatör Lig'de bugün tehir maçları oynanacaktır. Günün programı ektedir...