Hala futbola aramızda başlayıp sivrilen birçok arkadaşımız futbolu ve futbol sahalarını erken terk ederek aramızdan koparlar. Kendilerine milli formayı layık gördüğümüz arkadaşlarımızın neler yaşadığını bilemeyiz. Yıllar sonra anlatılan anılarda yaşanır bu gerçekler. hepimizin mahalle arkadaşlıklarında fedakarlıklar ve kıskançlıklar yaşanmıştır. Bu yazıda fedakarlıklar ön planda.
Osman mahallesinde küçük yaşta futbolu ile arkadaşlarının gözdesi olur. Babası Süleyman oğlunun futbol oynamasını istememektedir. Mahallenin futbol sahası hele okullar dağılırken çantasını bir kenara atan kendisini toprak sahada buluyor. Bulmuş oldukları futbol topu artık onların dünyasıdır. Çocukların neşesi mahalleye de ayrı bir hareket getirmektedir. Osman her okul çıkışı soluğu top sahasında aldığından eve dönüşlerde insaf annesine kalmıştır ama kendisi ne yapsa babası onun top oynadığını anlar çünkü ayakkabıları yalan söylemez.
Necdet Osman'ın mahalle arkadaşı aynı zamanda aynı okulda okumaktalar. Necdet iyi futbolcu hele Osman ile birlikte oynadıkları zaman. İki genç yılların peşinde gelişirler futbolları ile dikkatleri üzerilerine çekerler.Osman maçlarda golleri attıkça daha çok aranır ve sevilir ama babası bir türlü ikna olmaz ne maçlarını izler nede izin verir top oynamasına. Maç günleri cumartesi ve pazara rastladığından Osman maçlara ancak arkadaşlarının yardımı ile gidebilir. Arkadaşları evin arka tarafına gelirler ,Osman malzeme çantasını onlara atar daha sonra kendisi babasının gözü önünden çeker gider ama kalbi kırıktır. Babası huzurludur oğlu nasılsa maça gitmiyor diye.
Necdet’in babası ise oğlunun futbol oynaması ve futbolcu olması için her fedakarlığı yapar ”Oğlum yeter ki sen futbol oyna büyük futbolcu ol,eğer futbolcu olursan hem kendini hem bizi kurtarmış olacaksın” der.
Artık gençler çocukluk yıllarını geride bırakmışlardı. Resmi spor kulüpleri kendilerini renklerine bağlamak için teklifler götürmeye başladıklarında Osman'ın babası imza vermezken, Necdet'in babası oğlunu kendi eliyle spor kulübüne götürür. İki mahalle arkadaşının yıllar sonra yolları ayrılır. Biri semtten çıkamazken diğeri profesyonel olarak büyük kulüplerin formalarını giymeye başlar. Birinin babası “Benim oğlumdan bir şey olmaz" derken diğerinin babası “benim oğlum milli formayı bile giyecektir” der.
Yıllar sonra karşılaşan iki arkadaş birbirlerine sarılırlarken birinde başarının mutluluğunun gülümsemesi, diğerinde mutsuzluğun gülümsemesi hâkimdi dudaklarında.
Amatör liglerin başlamasına az kaldı. Şimdi alt yapılarda futbol oynayacak gençlerin bazılarında önlerindeki büyük sorun aileleri. Gençlerin geleceklerindeki spor başarısı için resmi evrak imzalayacak olan veliler teşvik etmeliler gençleri “Sen başarırsın “diyerek. Evet şimdi spor kulüplerimizin alt yapılarında çalışmalar aralıksız devam etmektedir. Veliler çocukların sağlıklı spor yapabilmeleri için kendilerini teşvik ederek gönderirlerse başarı gençlerimindir. Yeni sezonun hayırlı ve başarılı olmasını dilerim. Emeği geçenlere teşekkür ederim.
YAZI: ORHAN BUDAK
2 yorum:
Adamsın BABA yazıların içten ve gerçek oldukların senin yaşadığın ve bizzat çalıştırdığın takımlardan olduğundan nice gençlerin elin kayıp gittiği, gerçeğini gözünden aklından silemediğin gün gibi ortada. Acaba şimdiye kadar sen aileler yüzünden kaç yetenekli sporcu kaybettin kim bilir.
İçten yazılarını bekliyoruz ağzına sağlık ''BABA''
Saygılar...
Arkadaşım sen nereden biliyorsun ki bunları boş tahminlerde bulunma bence çok boş işler yaptığıda oldu Orhan abinin bilenler bilir.Şimdi burada kimseyi kandırmaya gerek yok.Kaç sporcu yetiştirmiş ki hem bir elin parmaklarını geçmez.
Yorum Gönder