'Bu da nereden çıktı' derseniz eğer, size 3 fotoğraf ile anlatayım bunu...
13-15 yaşındaki çocuklar bir maça gelmek için zaten özveride bulunmaya evde başlıyorlar. Sahaların dağılımında erken saatler onlara düşüyor. Hal böyle olunca sabahın ilk ışıklarında kalkıp kulüplerine geliyorlar. O günkü istirahatlerinden fedakarlık yapıyorlar , ders yapma ve çocukÇa oyunlarından vakit çalıyorlar. Futbol oynayarak sosyal bir görev yerine getiriyorlar.
Kendilerince olan güçlerini futbol oynamaya hazırlamışlardır. Ama bir sahaya erken geldiklerinden dolayı sahalardaki akşam halı saha maçlarının kullanımında olan kaleleri de onlar taşımak zorundadırlar. Yoksa o kaleler tehlike arz etmektedir. Pekala o kaleleri onlar mı taşımalı ? Elbette hayır. O sahadan gelir elde eden kim ise onlar kaldırmalıdır. Ya o kaleyi taşırken ayaklarına düşse yada belini elini kolunu ağrıtsa kime ne diyebileceğiz ?
Alt yapıya değer vermiyorlar , bize para vermiyorlar , imkan sunmuyorlar v.s. v.s. diye yakınan bizler iğneyi kendimize batırıp çuvaldızı başkasına batıralım.
Kale taşımak bir örnektir sadece , diğer konuları kendi içimizde açıklığa kavuşturup sorunları gidermeye önce kendimizden başlayalım...
Kale taşımak bir örnektir sadece , diğer konuları kendi içimizde açıklığa kavuşturup sorunları gidermeye önce kendimizden başlayalım...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder