Hayatımız futbol arenasında geçti hele amatör statların hakem odalarında (hoş keza profesyonel maçların soyunma odaları pek farklı değil ya) bazen sandalye bile yok. Görev yapacakları statların yöneticilerini görebilmek bile mesele.
Soyunma odalarına girip çıkmak için ancak hakem mesleğine âşık olmak şarttır. Genç bir hakem “Hakemlik mesleğine aşığım ben” diyor. Bu genç hakem Amerika’da ve İtalya’da yaşamış iki yabancı lisanı su gibi bilmekte. Maç başına aldıkları para ise onların yemek parası ihtiyaçlarını karşılamaz. Ama onlar için çok büyük keyif düdük çalma ve bayrak ile kenarda sporun hizmetinde olmak. Giyimleri, hareketleri ile sporun aslında prensleridir kendileri. Sahada üç kişiler, bilemedin dört veya beş kişiler. Amatör kümede yardımcıları saha komiserleridir. Cengâverlerdir. Bazen sayısız insanlar verilen kararı beğenmezler her türlü taciz etmek onların hakkıdır ama ne değişen kuralları bilirler nede sporun kurallarını. Futbolda futbolcu iki adımdan boş kaleye topu atamaz 'Aferin Oğlum' alır bir taç atışında yanlış karar diye stat ayağa kalkar.
Deplasmana maça giderler yürekleriyle. Futbol müsabakaları içinde yaşadığımız için biliyorum öyle sakin geçerken maç bir anda son dakikalar bile birden canlı bombaya döner nasıl döner, niçin döner bunun ne hesabı vardır ne de bileni fakat mesulü hakemdir. 'Vurun hakeme' olur!.
Hakemler ve sosyal hayatları
Bu hafta gittiğim maçların hakemleri ile sosyal hayatları üzerinde konuştuk. Bakın Alican Uz, 26 yaşında, Haliç Üniversitesi Mimarlık Fakültesi'nde okumakta. İki yabancı lisan biliyor. Yabancı ülkelerde yaşamış.. Bir diğeri Amerikan Kültür ve edebiyat mezunu iki yabancı lisan bilmekte. Bir başkası spor akademisinden mezun. Böyle devam ediyor hakemlik mesleğine gönül vermiş olan insanlarımız spor âşıkları ve geleceğimiz olan gençlik.
Ben de yabancı yorumcu istiyorum ama...
Amatör maçlara gelip düdük çalan sayısız Süper Lig hakemlerimizin soyunduğu odalarda sen tuvalete gitmezsin bile pisliğinden dolayı. Hani yabancı hakem istiyorsun ya. Koltuğu bırak sandalye yok banklarda oturuyorlar. Pislik hariç. Sen ulusal kanalın programına çıkmışsın yabancı hakem istiyorsun. Haklısın ama bende derim ki yabancı yorumcu gelsin sen bile kendine puan veremiyorsun!
Bitaraf olamıyorsunuz. Adil olmak hele hiç yok tabiatınızda. Alttan gelen hakemlerin şartlarını biliyor musunuz sizler? Gelin görün siz o sahaya korkudan giremezsiniz bile. Kulüp başkanı maçın hakemlerini bir emirle soyunma odasına hapsediyor, 'Haklı' diyorsun. Zaten sizin gibiler olmasa onlar kabadayı olamazlar. Yağcılık üzerinizden akarken bu genç insanlar korkmadan düdük çalıyorlar ve çalmaya devam edecekler sizlere rağmen.
YAZI: ORHAN BUDAK
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder