Hep söyledim yine söylüyorum, adından ‘amatör’ adı geçen bir ligde futbolculara ücret ödenmemeli. Aslında tamamen ütopik bir amatör dünyada antrenörlere de ödenmemesi gerekir ama hadi hocalarımız bir nebze. Futbolcuların emin ellerde olması için onlara ücret ödenmesinde bir sıkıntı yok.
Olacak şey değil ama hayal etmekten zarar gelmez. Kendimce amatörümüze şöyle bir reçete hazırladım:
- Bölgesel Amatör Lig, Bölgesel 4. Lig olacak, profesyonelleşecek. Madem ki profesyonel futbola talep var, bu ligde zaten her futbolcuya para ödeniyor, o zaman her şey kayıt altına alınacak, oyuncuların alacakları da garantilenecek. Böylece profesyonelden amatöre dönüşlerin önüne de geçilecek.
- Amatör futbol ligleri ikiye bölünecek: yarı-profesyonel ve amatör ligler.
- Bölgesel 4. Lig’e sadece yarı profesyonel piramitten (ya da sistemden artık ne derseniz) takım alınacak. Bu liglere girecek takımlardan gelirlerini, sponsorluk anlaşmalarını belgelemeleri istenecek. Bu liglerdeki tüm futbolculara ve antrenörlere sözleşme yapılacak, tesis mutlaka olacak. Transferde amatör lig kuralları geçerli olacak, bununla beraber SGK primi gibi profesyonel yükümlülükler bu ligde olmayacak.
- Amatör ligler ise İngiltere’deki pazar ligi gibi tamamen ‘amatör’ oyunculardan ve kulüplerden oluşacak. Bu ligdeki takımlara antrenör veya saha zorunluluğu olmayacak. TFF’nin göstereceği bir sahada yöneticiyle maçlara çıkabilecekler. Futbolculara ücret ödenmeyecek (TFF bunu takip edecek ve ihlal tespit edilirse kulüp cezalandırılacak).
- Hem yarı profesyonel hem de amatör liglere alt yapı zorunluluğu olmayacak, ayrıca yaş sınırı getirilmeyecek. ‘Gençleri kazanıyoruz’ bahanesi altında ilk 11’e gencecik çocukları çıkartmanın önüne geçilecek. Bir takım maç kadrosunda 17 yaş ve altı en fazla 4 futbolcu oynatabilecek, çok isteyen u17, u19 liglerine girecek. (Bunu da hiç anlamam. Alt yapıda rakipte iri futbolcu var diye ağlarlar, ama aynı çocukları paralı takımların, harman makinesinden çıkmış gibi duran profesyonel futbolcuların önüne atmaktan çekinmezler)
- Bir amatör kulüp, kendi piramidinde en üst seviyeye çıktıktan sonra gerekli şartları sağlarsa yarı profesyonel olabilecek.
- Her isteyen kulüp alt yapı takımı kuramayacak. Alt yapı için tesis (veya başka tesisle sözleşme) ve en az iki kategoriye bir olmak üzere antrenör diploması gerekecek. Her kulüp bulunduğu mahalle ve ilçeden belli sayıda sporcu bulundurmak zorunda olacak, bunu da belgeleyecek. Kriterleri yerine getiren kulüplere alt yapı liglerine girme hakkı verilecek.
Yukarıda yazdıklarım olmayacak biliyorum ancak kendimce hayal ettim, bana güzel geliyor.
Kulüplere tavsiyem; Gerçekten gücünüz yok ise futbolculara para ödemeyin. Düşerseniz düşün, ‘Sistem böyle herkes veriyor, para vermezsek başarılı olamayız’ demeyin. Biraz da siz böyle yaptığınız için ortada kısır döngü var. Gelir kaynaklarınızı alt yapıya harcayın, kulübe yatırım yapın, ne bileyim bir lokaliniz, aracınız olsun, bu sayede yerel yönetimlere el açmayın, ‘Aracını keserim haaaa’ diye size parmak sallayanlara karşı dik durun!
Futbolculara tavsiyem; Amatör futboldan gelecek 3-5 kuruşa güvenmeyin. Okuyun, iş sahibi olun, ekmeğinizi sigortalı bir işten çıkarın. Eğer profesyonel olamamışsanız, futbolu zevk için oynayın. Amatör futbolu bir ek gelir kapısı olarak görmeyin. (Arada verilen cüzi yol harçlığı vs falan onları saymıyorum)
TFF'ye tavsiyem; Türk futbolu için yüz karası olan 27 yaş sınırını kaldırın, 3 oyuncusu sınava giren takımın maçını, eğer rakip takımın da aynı mazereti yok ise, ertelemeyin (Bi zahmet 18 değil, 15 ya da kaç kişiyse artık öyle gelsinler). Bir de mümkünse hafta içi maç olmasın.
Yazı: Efkan Bucak
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Kurum ve kişilere hakaret eden yorumlar yayımlanmaz. Gözden kaçmış yorumlar olabilir, lütfen bizimle iletişime geçiniz.