Boşuna demiyorlar kardeşim; "futbol 22 kişinin 90 dakika boyunca oynadığı ve sonunda Almanların kazandığı bir oyundur" diye. Demiyorlar tabiki de. Dünya futbolunda bugün yadsınamaz bir gerçek var. Almanlar bu oyunun her zaman en iyi oyuncularından biri. 4 kez dünya kupası olmak üzere uluslararası arenada milli takım olarak bir çok başarıları var. En son U-23 takımı oyuncularıyla aldıkları konfederasyon kupası gözlerimizin önünde.
Futbolu çok mu seviyorlar. Çok seviyorlar. Bir ekolleri var mı ? Var. Güçlüler mi? Güçlüler. Bir stratejileri ve bir öğretme sistemleri var mı? Belki de dünyanın en iyileri.
Geçtiğimiz gün gazetede gördüğüm bir yazıda Almanların bu işte ne kadar başarılı olduklarını bir kez daha net bir biçimde gördüm.
Almanya'nın ve dünyanın en büyük kulüplerinden Bayern Münih altyapı takımları için şimdi sıkı durun tam 70 milyon euroya yeni bir tesis kuruyormuş. Bizim paramızla neredeyse 300 milyon lira. Yani geçtiğimiz sezonun şampiyonu Beşiktaş'ın yada şu andaki lig lideri Galatasaray'ın ilk 11 değerlerinden bile daha fazla bir rakam.
Aynı anda 10'dan fazla takımın antrenman yapabileceği bir tesis yapıyor adamlar. Daha 5 yaşında disipline sokuyorlar minik futbolcuları. Yavaş yavaş eğiterek 16-17 yaşlarında gerek fiziksel gerekse mental olarak yaşıtlarından çok daha ileri seviyelere çıkarıyorlar.
Bizde ise ne yapılıyor maalesef olan tesislerde kapatılıyor. Çocukların spor yapacağı alanlar günden güne ranta çevriliyor. Almanlar çok mu yetenekli insanlar? Ya da bizden çok mu akıllılar? Bu konular tartışılacak ve belki de cevabı asla bulunamayacak konular. Ama adamlar bizden çalışkan ve planlı insanlar.
2000'li yılların başında adeta yerlerde sürünen Alman futbolu ülkenin her yanında başlatılan altyapı hamlesiyle sadece 5 yılda meyvelerini toplamaya başladı. Ardı ardına Dünya ve Avrupa Şampiyonalarında alınan başarılar Almanları bugünkü konumlarına getirdi.
Bizde ise alt yapı sadece bir sahadan ibaret Yapılan 1 saatlik koşuşturmacadan oluşan taktik, teknik, mental düşünce olmayan bir model. 30 kişinin başında bir hoca. Aldığı eğitimin niteliği belli değil. Kendisi bedenen sahada ama ruhen yok. Elinde telefon çocuklarla sadece göz ucuyla iletişim kuruyor. Bunu dediğim için bazı hocalar bana küfür edebilir, kızabilir ama gerçek maalesef bu arkadaşlar. Kimin ne yaptığı inanın belli değil. Bazı antrenör hocaların hakkını verirsek çoğunluk maalesef böyle.
Bizde sistem, ekol bildiğiniz hak getire
Tabi ki Almanlar başarılı olurlar. İşte orada spora ve sporcuya bakış açısı. Verilen değer. Bizde de kulüplerde verilen vaat üstüne vaat sonra da 15-16 yaşına gelen futbolcuyu kapıya koyma.
Bu bakış açısı değişmediği futbolcuya önce insan sonra sporcu olarak değer verilmediği, fiziksel ve mental olarak Almanlar gibi bir ekol ve sistem ışığında yetiştirilmediği sürece Almanlar ardı ardına şampiyonluk alırken bizde arkalarından bakarız. Adamlar dünya 2.si iken bizler 35-40.lıklarda dolaşırız.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder