Biz çocukken mahalle arasında top oynadığımızda aramızda en kilolu olan yada koşamayan , yeteneği olmayanı kaleye geçirirdik. Yada topun sahibi kimi seçerse o geçerdi. Yani o zamanda değersiz mevkiydi kale.
Şimdi daha iyi anlamaya çalışıyorum da , o zaman biz çocuktuk değer vermiyorduk. Biz haklıymışız. Haklılık sebebi ise bu yaşa geledik bütün dünyada kaleciye değer verilmediğine şahit oluyoruz !!!
Herkes takım oyununda taktik anlatırken , 3-5-2 / 4-4-2 / 5-3-2 v.s. diye adlandırma yapıyor. Ama hiç birinin önünde 1 ( KALE ) yok ? Neden , çünkü kaleci mevkiisi önemsiz mi acaba sorusu halen geçerlimi diye düşünüyoruz.
Dünya kupası kazandıran kaleciler var , Avrupa şampiyonası kazandıran kaleci var , özel turnuva kazandıran kaleci var. Ama taktik anlatımına gelince kaleci ( 1 ) yok !!!
Sahaya çıkarken iyi kaleciye sahip olan takım zaten 1 puan cepte diye başlıyor maça. Saha içinde kalecinin uzun topu ile gol kazanan takım var , 18 dışına çıkıp defans zamanlaması hatasını kapatan kaleci var , maçın son saniyelerinde duran top olduğunda rakip alana giden ve zaman zaman gol atan kaleci var ...
Eeee o zaman artık kalecileride sunumlarda , taktik anlatımlarında dikkate almak gerekmiyormu ? ( 1-4-4-2 / 1-3-5-2 / 1-5-3-2 v.s. )
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder