Birçok takımın iddialı kadro kurarak hazırlandığı 1.Amatör Küme'de haftalar öncesinde şampiyonluğu garantileyen 1453 Fatih Gençlik SK’nın başarılı teknik direkörü Aras Köksal ile bir araya geldik. Sınır tanımadan sorduk, o da içtenlikle yanıtladı.
1.Amatör Küme'de büyük bütçelerle lige hazırlanan 5 takımdan biri olarak göze çarptı Fatih temsilcisi. Bu kanıya nereden vardık hemen yanıtlayayım, o oyuncu grubunu bir araya toplamak biraz maliyet gerektirir. Bakıldığında zaten para varsa başarı da gelir diyebilirsiniz. Ancak yıldız futbolcuları toplayarak başarısız olan takım sayısı da bir hayli fazla. Yani iyi futbolculardan kurulu kötü takım tabirini duymuşsunuzdur. Zor olan takımı kurmak değil, o takımı yönetmektir. Yıldız oyuncuları küstürmeden, en yüksek verimi alabilmek ve onları idare etmek teknik adamın işi. İşte bu noktada Aras Köksal bize güzel bir örnek. Aldığı isimlerin birçoğu profesyonel lig görmüş, değerli oyuncular… Bu oyuncu grubu ile hem iyi futbol hem de başarı yakaladı. İşte 1453 Fatih Gençlik SK’nın genç teknik adamı ile röportajımız…
Öncelikle tebrikler, kısaca Aras Köksal kimdir?
1988 İstanbul doğumluyum. Futbola Zeytinburnuspor altyapısında başladım. 15 seneye yakın futbol oynadım ve Yeşildirekspor’da futbol hayatımı sonlandırdım.
Antrenörlük kararını nasıl verdiniz?
Yeşildirekspor’da beraber çalıştığım değerli hocam Mehmet Coşgun İstanbul Kastamonuspor’da görev yapıyordu. Altyapı için antrenör arıyordu ve bana teklifte bulundu. İlk adımı 3 sezon önce attım.
Genç yaşta futbolu bırakmak zor olmadı mı? Antrenörlük futbolculuğun önüne geçti mi?
Yani ilk başlarda zor geldi. Sahanın içinde oynamak, birşeyleri başarmak farklı bir duydu. Ancak altyapıda çocuklara futbolun doğrularını öğretmek, onları yetiştirmekte mutluluk verici. İstanbul Kastamonuspor’da U12 ve U14 takımlarını çalıştırdım ve şampiyonluğa ulaştık. Bir zaman sonra gelen başarılar sizi daha da motive ediyor.
Peki 1453 Fatih Gençlik ile yollar nasıl kesişti?
Bundan 2 sezon önce 1453 Fatih Gençlik SK’nın lige girip girmeyeceği belirsizdi. Girse de hedeflerinin ne olacağını bilmiyorduk. Zaten İstanbul Kastamonuspor ile kardeş kulüpler diyebiliriz. Ligin başlamasına kısa süre kalan Başkanımız Ümit Şen ile bir araya geldik. Hedeflerini söyledi ve antrenörlük için teklifte bulundu. Hiç A takım tecrübem yoktu ve çok düşündüm. Ailem ile özellikle babam ile konuyu etraflıca konuştuk ve kabul ettim. Futbol piyasasında tanıdığım birçok iyi oyuncu vardı, kısa sürede onlarla anlaştık. 1 haftada kurulan takım ile ilk sezonumda 1.Amatör Küme'ye yükseldik.
İlk hedef gerçekleşmişti ya sonrası?
1.Amatör Küme'ye yükseldikten sonra Sayın Ümit Şen başkanım ile görüştük. O da bize güvendi, takımı teslim etti. İskelet kadroyu koruduk ve yıllardır tanıdığım, güvendiğim, geçmişi başarılarla dolu oyuncularla bir bir anlaştık.
Gruplar çekildiğinde ne düşündünüz?
Sezon öncesi izlediğim birkaç takım olmuştu. Kaliteli oyunculara sahip rakiplerimiz vardı. Başkan geldi, "Şampiyon olur muyuz?" dedi. Ben "Takımıma güveniyorum başkanım, namağlup olmasak da bu grubu lider bitireceğiz" dedim. Çünkü çok güvendiğim ve inandığım oyuncularla yola çıktım.
Bu kadar yıldız isimle çalışmak zor olmadı mı?
Olmaz olur mu. Tabii ki oldu. Ama öyle karakterli oyuncularla bir aradaydım ki fikir çatışmalarımızda saygısızlık yapmadılar. Birkaç tanesi altyapıdan takım arkadaşımdı. Profesyonel lig kariyerleri vardı. Ama hepsi ile sorunları diyalog ile aile içerisinde çözdük ve başarı geldi.
Sizi zorlayan noktalar nelerdi?
Yani birçok şey var ama en önemlisi başarısız olmamızı isteyen bir grup vardı. Bu kadar iyi oyuncuları bir araya topladık diye çekemeyen, "Çok para harcadılar zaten başarılı olmaları lazım" diyenler, "Zaten rakip kötüydü farklı galibiyetler aldatmasın" diyenler…
Peki haksızlar mı, iyi para harcamışsınız?
İşte hiç birşey karşıdan göründüğü gibi değil. Buradaki birçok arkadaş benim hatrımı kırmayıp daha fazla alacakları yerleri tercih etmediler. Benimle geldiler. Tutar belirtmeyeceğim ama piyasada söyledikleri kadar para harcamadık. Tribünde bazı hocalar vardı, galibiyetlerden sonra yüzleri düşüyordu. Sağolsun Başkanımız hep yanımdaydı, bana güven verdi. Biz de güveni boşa çıkartmadık.
Grubun uzak ara lideriydiniz... Hangi maç için üzülüyorsunuz?
Şampiyonluğu daha erkenden garantileyebilirdik. Ama Karabekir Mevlana maçında rehavete kapıldık. Oraya 9’da 9 yaparak gitmiştik. Rakibimizde çok iyi mücadele etti ve ilk mağlubiyetimizi aldık.
Temposuz olduğunuz eleştirileri vardı?
Yaş ortalaması yüksek bir takımdık. Ama kaliteli ayaklara sahiptik. Skoru alamazsak sıkıntı yaşayabilirdik ama ileri ucumuz Barcelona gibi diyebilirim. Her maçta erkenden maçları koparttık ve sonuca gittik.
Türk Telekom maçında mağlup oldunuz ve rakipleriniz tarafından maçı bıraktığınız konusunda eleştirildiniz...
Buna anlam veremiyorum. Grubun en iyi takımından biri Türk Telekom. Ben onları yensem şampiyon olacağım neden maçı bırakayım. Maçı izlemeden iftira atıyorlar. İlk dakikalarda direkten dönen topumuz var, kaçırdıklarımız var ve iki tane inanılmaz bireysel hata ile gol yedik. En iyi iki oyumcum Zafer ve Efkan sakattı. Maçı bırakmak ne demek, asla kabul etmiyorum.
Belediye’den destek gördüğünüz doğru mu?
Ben antrenör olarak tüm sorunlarımı başkanım Ümit Şen ile paylaşıyorum. O da sağolsun çözüme kavuşturuyor. Belediyeden destek gördüğümüz konusuna gülüyorum. Yedikulespor olmasa onlarla sahayı paylaşmasak istediğimiz idmanları bile yapamazdık. Kendilerine teşekkür ediyorum. Bazı haftalar sahalarını paylaştılar. Suat Hoca ve Erol Abi’ye de ayrıca teşekkür ederim. Bizlere her konuda yardımcı oldular. Oyuncularıma da hiçbir kurumdan iş verilmedi, öyle bir şey olsa ben işe girerdim.(Gülüyor).
Kontenjan ve altyapı konusunda görüşleriniz nedir?
Öncelikle altyapıya cevap vermek istiyorum. Oyuncu falan yetiştiremeyiz. Saha yok, bilinçli antrenör yok, günü kurtarma çabası ile bir yere varamayız. 20 yılda bir tane çıkar onunla avunuruz. Kontenjan konusunda da gücü yeten oynasın, ama bir yerde bırakmayı da kabul etsin. Gençlerin önün açmak gerekir.
Bu sezon ne düşünüyorsunuz? Devam mı tamam mı?
Yani iki sezonda büyük başarılara imza attık. Başkanımız ile konuşup karar vereceğiz. Hedefler doğrultusunda hareket edeceğiz.
Son olarak Aras Köksal’ın hedefleri nelerdir?
Yaşım daha çok genç . Öncelikle tecrübe kazanarak, basamakları yavaş yavaş sindire sindire çıkmak istiyorum. Profesyonel takım yardımcılığı ile devam ederek üst liglerle çalışmak istiyorum.
Söyleşi: Erdem Sağolan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder