Cuma, Mart 30, 2018

KAPLUMBAĞA HIZINDA FUTBOL

Türk futbolunun ilerleyememesinin,yerinde saymasının en temel nedeni nedir diye 100 kişiye sorsanız en az 70-80 kişi altyapıdan oyuncu yetişmemesi cevabını verecektir.


Bu cevap bana göre de doğru bende bu noktada bu görüşe katılıyorum ama bence en az bunun kadar önemli bir sorunumuz daha var gözden kaçırdığımız. Bana göre Türk futbolunun altyapıdan oyuncu yetiştirememekle beraber en temel iki sorunundan birisi de durarak oynamak ve yana çok pas yaparak hücuma yavaş çıkmaktır. Bunun tabiki altyapı eğitimi ile alakası var bunu kabul ediyorum.


Türk futbolunda amatör yada profesyonel seviyede ayağına topu alan futbolcumuzun yana oynaması ya da 2-3 saniye ayağında tutmadan arkadaşına topu vermemesi çözülmesi gereken bir problemdir. Bu da hücuma çıkış esnasında takımlarımızın çok yavaş hareket etmesine ve rakiplerin savunmada toparlanmalarına neden olmaktadır.
İngiltere,İspanya,Almanya gibi futbolun ileri düzeyde oynandığı ülkelerde kendi ceza saha önünden rakip ceza sahası önüne ortalama 6-7 pasla gidilirken,oyun öne doğru oynanırken, bizde genelde yana yada geriye doğru oynandığı için bu oran çoğu zaman 12-13'leri bulmaktadır.


Bu da oyunun hızını düşürmekte,pozisyon sayısını azaltmaktadır. Rakip savunmalara hamle yapma şansını doğurmaktadır.


Uluslararası ölçülerde uzunluğu 105 metre olan bir sahada atacağın 25-30 metrelik bir ara pasıyla belkide yüzde yüz gol pozisyonuna girecekken dönüp topu stopere ya da sağ yada sol beke vermenin hiçbir manası yoktur.
İşte ülkemizde yapılan maalesef genellikle bu uygulamadır. Takımlarımız rakip sahaya geçerken deyim yerindeyse kaplumbağa hızında hareket etmektedir. Neredeyse hucumda ayağına top değmeyen oyuncu kalmamaktadır. Sağ bekten,stopere,stoperden sol beke,sol bekten,ön liberoya,ön liberodan, sağ yada sol açığa,sol açıktan,oyun kurucuya, oyun kurucudan,sağ açığa,sağ açıktan yine oyun kurucuya,oyun kurucudan yine sağ yada sol açık oyuncusuna,ondan santrfora gelinceye kadar geçen zamanda deyim yerindeyse adeta mevsimler değişmektedir. Bu süre zarfında da rakip savunma yerini almakta gol şansı vermemektedir.


Haftada amatör düzeyden profesyonel liglere kadar 7-8 maç izleyen biri olarak bu sorun çözülmediği,Türk futbolcusu oyun hızını arttırmadığı,rakip kaleye en fazla 6-7 pasla gidemediği sürece futbolumuzun bugünkü seviyesinde kalacağını hatta daha da gerileyeceğini üzülerek söylemeliyim.


Oyun aklı, çabuk oynamak ve rakipleri az adamla yakalamak başarılı olmak için gereken özelliklerdir.


Buradan bu yazıyı okuyacak amatör yada profesyonel takımlara ve antrenörlere nacizane önerilerim olacak. Antrenmanlarda oyuncularınıza seri olma,hızlı atağa çıkma ve az sayıda pasla rakip kaleye gitme çalışmaları yaptırın. Kesinlikle yan ve geri pas oynamalarına izin vermeyin. Hatalı da olsa devamlı öne pas çalışması yaptırın. Oyuncularınıza pası verdiği an boş alanlara kaçma ve alan boşaltma çalışmaları yaptırın. Oyuncularınızın durarak oynamasına mani olun. Bu çalışma ilk başlarda size sıkıntılar yaşatacaktır. Ama oyuncular alıştıktan sonra bunun çok faydasını göreceğinizi,bunun neticesinde başarıların ardı ardına geleceğini unutmayın.


Son söz olarak önemli olan maçta yana,geriye ya da sağa sola 600-700 pas yapmak değil, önemli olan az pas yaparak kaç atağa çıktığınız,rakibi kaç kez az adamla yakaladığınız bunun neticesinde kaç gol attığınızdır.
Futbolda topa daha fazla sahip olana değil 90 dakika sonunda daha fazla gol atana 3 puan veriyorlar. Bunu unutmayın.


YAZI: ÜMİT YILMAZ

Hiç yorum yok:

Bahçelievlerspor doludizgin yola devam

İstanbul Süper Amatör Lig 7.Grup'ta Bahçelievlerspor sahasında Bayrampaşa Altıntepsispor'u 2-0 yendi.