Cumartesi, Mayıs 26, 2018

Sevgi Yalçın: Yemek de yaptım kariyer de!

TFF Yönetim Kurulu Üyesi, TASKK ve İASKF Genel Başkanı Ali Düşmez geçen sezon yaptığı açıklamada kritik amatör lig maçlarına uzak bölgelerden ''gizli'' saha komiserleri atayacaklarını belirterek,çıkması muhtemel olaylarla ilgili daha sağlıklı kararlar alabilme adına bu uygulamayı hayata geçireceklerini deklare etmişti.


TFF'nin amatör futbolu teslim ettiği ''omzu kalabalık'' Başkanı Düşmez,aba altından sopa gösteren açıklamasına ''Bizden başka kimse görevli olduğunu bilmeyecek, stattan takip edecek, gerekirse bize ek rapor sunacak. Masraflarını da biz karşılayacağız.'' diye devam edip kulüplere bir nevi ayağınızı denk alın mesajını verdi.Saha Komiserliği'nin daha ''alenisi'' bile bilinmezken ''hayalisi'' de böylece futbol literatüre girdi.
***
''TFF'de bile saha komiserleri ne iş yapar bilmeyenler var.''
Her ne kadar futbolla haşır-neşir olsa da çoğu futbolseverin bilmediği bir terimdir ''saha komiserliği''.Bu mesleğe yirmi yılını vermiş Afyonkarahisar Saha Komiserleri Derneği Başkanı Arif Yavaş'ın ''Futbol Federasyonu'nun bazı birimlerinde bile hala Saha Komiseri'nin ne olduğunu ne iş yaptığını bilmeyenler var'' serzenişini de buraya not düşelim.Eğer bu doğruysa seyircinin bilmemesi ''devede kulak kalır!''.Söz konusu futbolsa,gerisi teferruattır taraftar için.O'nun için yeşil sahadaki oyun makuldur!Terimlere kafa yormaz;ofsaytı bilse kafidir.Hakemleri takip eden gözlemciye,stadı mercek altına alan temsilciye de yabancıdır taraftar.Kulağa hoş gelen ''alengirli'' Saha Komiseri terimi her ne kadar insanda ''ağır abi'' hissi uyandırsa da işin muhteviyatı hakkında fikir sahibi olununca sektörde ''zurnanın son deliği'' pozisyonunda olduğunu hemen kavrarsınız.Aslında hep oyunun içindedirler fakat kimse farkında değildir varlıklarının. Oysa onlar futbolun ''organizatörleridir.'' Daha piyasada ''dördüncü hakem'' fikri yok iken onlar bu oluşumun kitabını yazmış emekçilerdir.Profesyonel maçlarda hakem odalarının güvenliği için emniyet tedbiri aldıran,amatör de ise tedbirin ta kendisi olan bu insanların bir odaları bile yoktur statlarda, gerisini artık siz düşünün.Hepsinde tek ortak payda vardır:Futbol aşkı ile gönül verdikleri bu mesleği sevmek ve hakkını vermek!
***
Futbolun organizatörleri
''Saha Müşahidi'' adıyla 1968 yılında serüvene başlayan,TFF'nin 1992'de özerk olmasıyla ''Saha Komiseri'' ünvanı verilen profesyonel ve amatör futbol yanında basketbol ''şubeleri'' de olan kırmızı-beyaz kravatlılar futbol sahalarının olmazsa olmazlarıdır.Saha Komiserleri 2000'li yılların başında iki hafta görev yapmayınca bir çok amatör futbol karşılaşmasında hakemler zor durumda kalmışlar hatta bazı maçlar tamamlanamamıştı.
TFF'nin,hakemlerin,takımların,antrenörlerin,gözlemcilerin,temsilcilerin,hatta top toplayıcıların -top yekün- herkesin ''eli-ayağıdır,gözü-kulağıdır.'' Amatör maçlarda dördüncü hakem,profesyonel maçlarda dördüncü hakemin gölgesidir.Dedik ya onlar futbolun organizatörüdür.Bu güzel oyunun oynanmasına engel tüm olumsuzlukları bertaraf edendir,oyunun sürekliliğini sağlamak için gözünü dört açandır,oyunun oynanması için çırpınandır! Profesyonel müsabakalarda top toplayıcıların müsabaka boyunca ellerindeki topla oynamadan ve amigo gibi davranmadan görev yaptırılmasını sağlamaktan,doping testi yapacak futbolculara refakate kadar görev tanımı olan bu emekçilere boş yere ''komiser'' denilmiyor.Onlar ''asayiş berkemal'in'' askerleridir!
Amatör karşılaşmalarda hafta içi-sonu,sıcak-soğuk,yağmur-çamur demeden her daim dimdik sahanın kenarındadırlar.Bazen peşpeşe maçlarda vazifelerini ifa eden saha komiserlerimiz belli aralıklarla futbol dünyasının da gündemi oldular.Özellikle profesyonel futbol seyircisi onları yyaratılan 'suni vukuatlarla'' tanımak zorunda kaldı.İşin prosedürünü bilmeyenler tarafından ''günah keçisi'' ilan edilip kamuoyunun önüne ''yem'' olarak atıldılar.Ukela futbolcuların ''oyununa geldiler''.Trilyonluk sektörde üç kuruş için bu işi yapan emekçilerin gururunu zedelediler.Onlar herşeye rağmen maç başına Süper Lig 100 TL,diğer profesyonel ligler için 85 TL,amatör liglerde 2 TL'si derneğe giden 27 TL'ye canlarını dişlerine taktılar görev sadakati niyetine.


***


Tigana da olmasa...
İşte yukarıda yazdklarımıza örnek teşkil edenler.2005-2006 Sezonu 16.Hafta derbi karşılaşmasında Galatasaray sahasında ezeli rakibi Beşiktaş'ı ağırlıyordu.Lider Fenerbahçe'nin dört puan gerisinde bulunan Galatasaray puan fakının açılmaması için mutlaka kazanması gereken bir maça çıkıyordu.Ligden erken kopan Beşiktaş için ise üst sıralara tutunma anlamını taşıyan bu maçın ardından saha komiserliği uzun süre masaya yatırılmış fakat adalet geç olmadan yerini bulmuştu.Beşiktaş'ın 54.dakikada 2-1 önde olduğu maç,56.dakikada 3-2 Galatasaray'ın lehine dönmüştü.İşte bu iki dakikalık öne geçiş saha komiserliğinin ''beceriksizliğine'' bağlandı.İlerleyen zamanda olayın iç yüzünü herkes görmüştü ama zamanın MHK Başkanı'nın aşağılayıcı sözleri bu insanların yüreğine oturmuştu.Maçın 48.dakikasında İbrahim Akın sakatlanır.Kulüp doktoru oyuna devam edemeceği kararını verir.Tigana oyuna Youla'yı almak ister.Dakikalar 54 olmuştur.Bu arada İliç eksik Beşiktaş'a bir gol atar.Beşiktaş İdari Menajer Sinan Serhatlıoğlu, değişiklik kağıdını Saha Komiseri Nevzat Akay'a verir.Ama oyun durmasına rağmen Youla bir türlü oyuna dahil edilemez,çünkü Youla ''seferidir'' bir orda bir buradır.Santra yapılır,İliç eksik Beşiktaş'a bir gol daha atar.Tigana çılgına döner.Souleymane Youla nihayet oyuna girer ama atı alan Üsküdar'ı geçmiştir.Herkes topu birbirine atar.Topun ağzında olan saha komiseridir. Olayın derinine inmeyeğiz.Sadece bir kaç alıntı..Saha Komiseri Nevzat Akay:"Değişiklik kağıdını alıp hemen ışıklı tabelayı hazırlayan arkadaşa götürdüm.Dördüncü hakeme bilgi verdik.Geldi, tabelayı kontrol etti. Ama Youla ortada yoktu.Geç geldi.Maç başladı.''.Dönemin MHK Başkanı Ufuk Özerten:''Olay önümde gerçekleşti.Değişiklik kurallarla yapılır. Beşiktaş kulübesi değişiklik kağıdını ''bıyıklı birine'' verdi, herhalde saha komiseriydi.O da lakayıt davrandı.Kağıt dördüncü hakeme geç gitti.Hakemin yanında değişecek oyuncu yoktu. Hakem hatası değil Beşiktaş’ın acemiliği’'.Beşiktaş İdari Menajer Sinan Serhatlıoğlu: ''Dördüncü hakem saha komiseri ile uzun süre ışıklı panoda bir şeyler aradı. Oyuncu değişikliğini geciktirmek için ellerinden geleni yaptılar. Hatta Tigana dayanamadı, yanıma gelerek neden beklendiğini sordu.Ben de hakemden kaynaklandığını söyledim.Saha komiseri ise sürekli saha kenarında bir şeyler konuşuyor, telaşlı davranıyordu.''Maçtan dört gün sonra Tigana,oyuncu değişikliğinin gecikmesinde saha komiserinin kusuru olmadığını açıkladı:''Oyuncu değişikliğinin yapılması anındaki gecikmenin sorumlusu olarak gösterilen saha komiserinin hiçbir kusuru olmadığı bilinmelidir. Değişikliğin kısa sürede yapılması konusunda saha komiserlerinin gayreti futbol camiası tarafından bilinmektedir.''.Fransız çalıştırıcı, dördüncü hakem Fatih Gökçe’yi takımını sahada 10 kişi oynatmak zorunda bırakmakla, Özerten’i de hataların üstünü örtmekle suçladı.Herkes ''Youla'' gelmişti. Maçı 3-2 kazanan Galatasaray sezon sonunda Fenerbahçe'nin iki puan önünde lig şampiyonu olmuştu.
***



Sen misin RvP'nin kolundan tutan!
2015-2016 Sezonu,kıran kırana bir maç oynanıyor ligin altıncı haftasında.Aktörlerden biri yine Beşiktaş.Diğeri ise bu defa sarının yanında lacivert olanı.İkinci yarının başında Vitor Pereira,Fernandao'nun yerine Robin van Persie'yi sokmak istiyor ve bunun için de Hollandalıyı ısınmaya gönderiyor.Saha kenarındaki tartan pistte ısınması gereken van Persie, taç çizgisine paralel bir şekilde koşmaya başlıyor.Bunu gören dördüncü hakem Özgür Yankaya hem futbolcuyu hem de Fenerbahçe yedek kulübesini uyarıyor,saha komiserine de direktif veriyor.Ayağına kadar gelen İdari Menajeri Hasan Çetinkaya'ya da aldırış etmeyen ve taç çizgisi yanında ısınmasına devam eden yıldız futbolcu maçta görevli olan İstanbul Saha Komiserleri Derneği eski Başkan Yardımcısı Nezir Aydın'la da uzun süre tartışıyor.Burnundan kıl aldırmayan van Persie oyuna girene kadar aynı bölgede ısınmasına devam ediyor.Nezir Aydın'ın RvP'yi ''kolundan tutarak'' orada koşamayacağını belirtip çalışmasını engellemesi Aziz Yıldırım ve yöneticilerden büyük tepki alıyor ve kıyamet kopuyor.Bu tartışma sonucunda saha komiserlerinin görev alıp almaması ev sahibi kulübün kendi insiyatifinde olması kuralına istinaden Fenerbahçe kapılarını bu emekçilerin yüzlerine kapatıyor.TFF Hukuk Kurulu, saha komiseri Nezir Aydın'ı PFDK'ya sevk ediyor ve yüzden fazla derbi maçında görev yapan Aydın'a ''sportmenliğe aykırı hareketi nedeniyle'' 30 gün hak mahrumiyeti cezası veriliyor.O tarihten sonra da Nezir Aydın bir daha hiçbir profesyonel maçta görev alamıyor.Medyada ''Beşiktaşlı'' olduğu yazıldı,hedef haline getirildi.Eski bir futbolcu ve voleybolcu olan 32 yıllık saha komiseri Aydın,Saha Komiserliği Derneği İstanbul Şubesi'ni kuran kişilerden biri ve geçen yıl temmuz ayında yaş haddinden ''emekli'' oldu.Çünkü,saha komiserliği 65 yaşında sona eriyor.


Robin van Persie ile yaşanan olayda haddini aşmadığını ve saygısızlık yapmadığını belirten Nezir Aydın olayın çok büyütüldüğü fikrinde:"Van Persie bunu neden yaptı bilmiyoruz.Yardımcı hakemin yanında hakemi sıkıştırarak koştuğunu gördüm,yardımcı hakemi sakatlayabilirdi.Yanına giderek size ayrılan alanda ısının dedim. O koşusuna devam etti. Sonrasında dördüncü hakem de onu uyardı ancak dinlemedi. Ardından Fenerbahçe menajeri Hasan Çetinkaya ile de konuştu.Anladı ama gitmedi.Van Persie oyunda olmadığı için durgun halleri vardı.Kimseyle konuşmuyordu.Van Persie'yi kolundan tutmadım,koluna girmeye çalıştım.Nazikçe yerinize geçer misiniz dedim.Türkçe de söyledim kendi anlayacağı dilde de konuşmaya çalıştım.Ben görevimi yaptım,yine olsa yine yaparım.Daha önce Ümit Özat ile de aynı olayı yaşadık.Çimden çıkmak istemedi ama onun da koluna girerek belirlenen alana götürdüm. Ümit Özat,van Persie gibi sorun çıkarmadı.Ben Van Persie gibi bir oyuncudan bunu beklemezdim.''.Amatör liglerde U11'den Süper Amatör Lig'e kadar görev alan saha komiserleri, amatör futbolun ablaları,ağabeyleridir.Orada zengin RvP'ler yoktur,fakir ama VIP'ler vardır! 
***
İş bilenin...
Pompei şehrinde lüks, şatafat ve debdebe içinde yaşayan zengin ve şımarık Romalıların,eğlenmek için aslanla ölümüne dövütüştürülen köle misali kaderinlerine razı oluyorlardı onlar.Ağızları vardı,dilleri yoktu.Velev ki dilleri olsa da kim dinlerdi? Oyunun sürdürülebilirliği adına saçlarını süpürge edenlerin mükafatı bu olmamalı.Yukardaki örnekleri çoğu futbolsever biraz beynini zorlasa hatırlar.Bir de bilmedikleri vardı:2013-2014 Sezonu.Galatasaray Rize deplasmanında.Sahaya önce Galatasaray çıkar.Kale önü zemini düzgün olan tarafı seçerek maç önü ısınmasına başlarlar.Kısa bir süre sonra yeşil zemine gelen Rizespor da aynı yarı sahayı kullanmak ister. Uğur Tütüneker yardımcılarını Mancini'ye gönderir.Kendilerinin burada çalışacaklarını belirtip diğer yarı sahaya geçmelerini isterler.Sarı-Kırmızılılar bunu ret eder. İnatlaşma maçın hakemi Mustafa Kamil Abitoğlu'na kadar gider.Abitoğlu olaya dahil olmak istemez.Arabuluculuk saha komiserine düşer.Tarafları sakinleştirir ve olayı çözer.Çaykur Rizespor diğer yarı sahaya geçer.Tatlı dil Rizespor'u yarı sahadan çıkarır!
***



Amatörün ''Sevgi Ablası'',profesyonelin ''Sevgi Teyzesi''
Bu ay konuğumuz Türkiye'nin ilk kadın saha komiseri Sevgi Yalçın.Türkiye onu geçen sezon Spor Toto Süper Lig’in 26.haftasında oynanan Galatasaray-Adanaspor maçında tanıdı.Yayıncı kuruluş ''objektiflerini'',taraftar ise ''gözlerini'' alamadı.Neredeyse maçın önüne geçti.Ekrana her taşındığında yüzlerde tebessüm kaynağı oldu.Sempatide tavan yaptı.Bir anda Türkiye'nin gündemine oturdu,herkes kim bu teyze diye birbirine sormaya başladı.Türkiye'nin ilk bayan saha komiseri apoletini gururla taşıyan,yirmibeş yıldır Türk Futbolu'na hizmet eden amatörlerin ''Sevgi Ablası'' bir anda profesyonel dünyanın ''Sevgi Teyzesi'' olmuştu.Haddi hesabı olmayan binlerce amatör,yüzlerce profesyonel maça, altısı derbi olmak üzere otuzyedi Süper Lig karşılaşmasına çıkmıştı ama ilk defa böyle bir ilginin odağı olmuştu 63 yaşındaki Sevgi Yalçın.O akşam yüzlerce amatör futbolcu sosyal paylaşım sayfalarında Sevgi Abla'larıyla çekildikleri fotoğrafları servis ettiler takipçilerine.Yerel basında tek-tük haberi çıkan Sevgi Abla'nın kapısında ulusal basın röportaj için sıra bekledi.Çıkmadığı gazete,kanal kalmadı.Profesyonel dünya Sevgi Teyzesi'ne filiz lisans çıkarta dursun,biz amatörlerde Sevgi Abla'yı tanımayanın lisansı iptal olur!
***
Şort yüzünden saha komiseri oldu
O'na göre bu ilginin sebebi başörtüsü.Öyle ya görev aldığı altı derbide tek satır yazılmışlığı yoktur.Saha komiserliğine 1992 yılında başlayan Sevgi Yalçın,üç yıl önce tesettüre girmiş ve başörtüsü ile çıktığı Süper Lig maçında da medyanın gözdesi olmuştu.'Geç keşfedildim'' diyor tebessümle.Türkiye'nin yıllardır sırtında kambur olan başörtü sorununa parmak basarak bu sorunu çözenlere teşekkür ediyor.TFFHGD'de yönetici asistanı olarak çalışırken kendisine gelen hakemlik teklifini ''şort giyeceği'' için ret eden Yalçın,bu görevi oğlu ve kızına devretmiş. Eski klasman hakemi olan Volkan Yalçın'ın yanı sıra yine kızı Bihter Yalçın Türkalp da eski bir hakem ve şu anda hakem gözlemcisi.Ondört yaşındaki torunu Ecenur Türkay ise Enka'nın lisanslı atleti.Türkiye ve İstanbul birincilikleri var.Yani tekmili birden spora tekmil veren bir aile profili.
***
''Kalecilik hep gerçekleştiremediğim hayalim olarak kalacak.''
Futbolla yatıp futbolla kalkan bir babanın kızı olarak 20 Aralık 1955 yılında Nevşehir'de dünyaya gelen Sevgi Yalçın;''İki yaşından beri futbolun içindeyim.Babam sayesinde futbolun müptelası oldum.Her ne kadar soranlara Milli Takımı tutuyorum desem de ismi bende saklı tuttuğum takımın kalecisine hayrandım.Mahallede altı-yedi yaşımdan onbeş yaşıma kadar kalecilik yaptım.Kalecilik benim gerçekleştiremediğim hayalim olarak kalacak hep.'' diyerek devam ediyor.


O günleri şöyle anlatıyor Sevgi Ablamız:'' 1989-2000 yılları arasında TFFGHD'de Yönetim Kurulu'nun yönetici asistanıydım.1992'de o zamanlar hakemlere antrenman yaptıran Saha Komiserleri Derneği Başkanı ve eski Türk Amatör Milli Takım hocası Ahmet Becedek, benim spora düşkünlüğümü biliyordu.Tavsiyesi ile ağustos ayında göreve başladım.O zaman Beyoğlu'nda oturuyordum.İlk görev yerim Silahtar 1.Nolu Sahası'ydı.Yanlış hatırlamıyorsam Kağıthanespor-Okmeydanıspor maçıydı.Orada lisansları istemeye gittiğimde bana ''Siz kimsiniz,neden soruyorsun'' demişlerdi.''Girmediğiniz tek burası kalmıştı'' serzenişi vardı.''Abla evine git yemek yap!'' en çok duyduğum laftı.Evet yemek de yaptım,kariyer de.Hakemlere maç sonrası yemeleri için zeytinyağlı dolma ve börekler yaptım. İlk profesyonel maçım ise yine 1992'de Ail Sami Yen'deki Galatasaray-Fenerbahçe derbisiydi.O zamanlar dört saha komiseri veriyorlardı.Benimle birlikte başlayan kadın saha komiserleri de oldu.Şimdiye kadar yüzlercesi geldi geçti.Ama işin fedakarlığını kaldıramama veya maddiyat yönünden tatmin olamama sebepleriyle hepsi ayrıldı.Sadece Enise Bostancı ve ben kaldım eskilerden.Enise'de 2000 yılından beri bu meslekte.Ailem ve çevremin desteğini hiçbir zaman unutamam.Herkese teşekkür ediyorum.Onların sayesinde 25 yıldır sahalardayım.Şimdi ise daima hatırı sorulan,doğum gününde ve özel günlerde telefonu susmayan, sevilen,sayılan bir insanım camia içinde.''
***
Kadının adı yok:Sadece dört kişiyiz!
Bir insan ancak bu kadar ''ismi ile müsemma'' olur.O'nun maçlarında tansiyon hep 120'ye 80'dir.Öfkenin yedi kontrölüne sekizinci harikadır,aklından geçiren de imtina eder.''Mesleğe ilk başladığımda tabii ki heyecan vardı.Futbol gerilimli bir oyun.Ben de zamanında bundan etkilendim.Fakat bir kadının saha içinde bulunması bu gerilimi büyük ölçüde düşüren bir etken.Bir bayandan duyulan ''Lütfen sakin olunuz '' sözü bir anda ortalığın yatışmasına vesile oluyor.Bayan saha komiserleri olarak bizler görevimizi rahat bir şekilde yapıyoruz.Kulüp yöneticileri ve futbolcu kardeşlerim saygıda kusur etmiyorlar.Ellerinden geldiğince yardımcı oluyorlar.Son olarak Nilüfer Demirci arkadaşımın katılmasıyla dört kişi olduk.Bayan saha komiserlerimizin çoğalmasını çok istiyorum.Erkek meslektaşlarımın işi tabii ki daha zor.Futbol denilen oyunun sağlıklı bir şekilde devamnı sağlaması için iki şeye ihtiyacı vardır:Sevgi ve saygı,saha içinde yaşanan herşeye rağmen...Futbolun içerisinde kazanmak kadar, kaybetmek de doğaldır. Kaybetmeyi de olağan şartlar içerisinde kabullenmek lazım.Öz eleştiri bile yaparken mutlaka kendimizi haklı çıkaracak bir ''ama''mız vardır ama kabullenmeyi kabullendiğimizde herşeyin düzeleceği görüşündeyim.''
***



Arda Turan'ın amatör maçında görev aldım
''Arda Turan,2000'li yılların başında Bayrampaşa Makelspor'da oynarken maçında görev almıştım.Süper Lig'de oynayan birçok ünlü futbolcunun amatör lig maçlarına çıktım.Cüneyt Çakır ve Fırat Aydınus hocalarımla toprak sahalarda maçlara çıktım.Sedat Etik, Kemal Yılmaz, Ali Taşçıoğlu,Erdem Bayık gibi isimlerle aynı maçta görev aldım.Altyapı maçlarında çocuklarıma şeker ve çikolata alırdım her maçta'' diye devam eden Sevgi Abla yeri gelir sakatlanan minik kramponları kucağında taşır ki bir maçta hastaneye kadar kucağında taşımışlığı vardır.Eğer Sevgi Ablaları varsa ''anne şefkati'' siner tüm yeşil sahaya...Sevgi Ablamız söyleyişinin sonunda TFF'ye seslendi.TFF'nin 2014 yılında kaldırdığı,kadın ve çocuk taraftarların seyircisiz oynanan maçlara ücretsiz girme uygulamasını tekrar başlatılmasını istiyor.Aslında cezalı-cezasız tüm maçlara bayanlardan ücret alınmaması yönünde gönlü.Çünkü ona göre kadının olduğu yer ''güllük gülistanlıktır.''
***
Yeterli ilgi ve desteği görmeyen ama buna rağmen tatlı bir telaş içinde çırpınan futbolunun görünmez vefakar ve cefakar kahramanları saha komiserlerine sahip çık Türkiye!
ARİF DOĞAN


 


 


 

Hiç yorum yok:

Haftanın sürprizi Oklalıspor'dan

İstanbul Süper Amatör Lig 7. Grup'ta ilk 7 maçını kaybeden ve haftaya puansız son sırada giren Oklalıspor deplasmanda şampiyonluk adayla...