Amatör futbolu özel kılan, her türlü zorluğa rağmen tek başına mücadelesini sürdüren neferleri... Bu isimlerden biri de Mecidiyeköy Tayfunspor Kulüp Başkanı Muhammet Mustafa Kırgız... Sadece başkan mı? Aynı zamanda teknik direktörü, yeri geldiğinde malzemecisi... İstanbul’un Şişli ilçesinde faaliyet gösteren Tayfunspor’da 2009’dan bu yana başkan olan Kırgız, bölgede önemli bir sosyal misyon yürüterek, Roman gençleri topluma entegre etmeye çalışıyor. Bunu yaparken de zaman zaman trajikomik olaylarla karşılaşabiliyor.
Geçen sezon 2. Amatör Lig'de başarılı olarak 1. Amatör Lig'e yükselen Mecidiyeköy Tayfunspor eski güzel günleri dönmenin özleminde...
Kulübün tarihi eski Ali Sami Yen Stadı’nın yanındaki ‘Kömürlü Saha’da yapılan futbol turnuvalarına kadar uzanıyor. 80’li yıllarda bu turnuvalarda pek çok yetenek çıkarken, 1993 yılında mahallenin önde gelen isimlerinden Altan Akdil’in önderliğinde Mecidiyeköy Tayfunspor kuruluyor. Akdil’in Beşiktaş sevgisi logoda kendisini gösterirken, ilk başta kırmızı beyaz olan renkler de daha sonra siyah beyaza çevriliyor. 1997’de federe olan kulüpte ilk 12 yıl başkanlık görevini Mehmet Gürsel Güven yaparken, 2009’da Muhammet Kırgız devralıyor.
Başkan Kırgız ise esasen profesyonel bir teknik direktör. 1990’da kursa giderek diplomasını alan tecrübeli çalıştırıcı profesyonel liglerde Nişantaşıspor, Kasımpaşa, Alibeyköyspor ve Mecidiyeköyspor’da görev alırken amatör olarak da Kulaksız Okspor, Kuştepespor, Hasköyspor, Şişli Belediyespor, Ulutepespor ve Şişli Sanayispor’u çalıştırmış. Mecidiyeköy Tayfunspor ise Kırgız’ın hayatında hep olmuş ve her ihtiyaç duyulduğunda gelerek görev almış.
Mahalleden destek yok
Kulübün tarihindeki en başarılı dönem de Muhammet Kırgız’ın teknik adamlığına denk geliyor. Siyah beyazlılar 2002’de 1. Amatör Lig’de gruplarını namağlup şampiyon tamamlayıp play-off’a kalıyor. Ancak rüya yürüyüş o noktada sona ererken, kaderin bir cilvesi olarak aynı semtin takımı Mecidiyeköyspor o sezon 3. Lig’e çıkıyor. Yeri gelmişken, iki ekip arasında herhangi bir husumet yok, aksine dostluk mevcut. Zaten Tayfunspor da idmanlarını Mecidiyeköyspor’un Zincirlidere’deki tesislerinde yapıyor.
Mecidiyeköyspor daha çok Zincirlidere bölgesine hitap ederken, Tayfunspor ise ‘dere boyu’nun Kuştepe tarafına bakan kısmında daha etkin. Alt yapı oyuncularının da birçoğu, Romanların ağırlıklı olduğu Kuştepe’den. Mecidiyeköy’de Kastamonuluların çoğunlukta olmasına rağmen, Şişli Belediyesi tarafından verilen kulübün alt yapı çalışmalarını yaptığı stadın Kuştepe’de olmasından dolayı, mahallenin yerlilerinin kulübü eskisi gibi sahiplenmediğinden dem vuruyor Başkan Kırgız.
"Kulüpte malzeme kalmadı"
Bölgedeki Roman gençliğini topluma entegre etmek ve onları kötü alışkanlıklardan uzak tutma amacıyla hareket eden Mecidiyeköy Tayfunspor buna karşın zaman zaman trajikomik olaylarla karşı karşıya gelebiliyor. Örneğin futbolcuların ‘hatıra’ almak istemesi nedeniyle sık sık malzemeler eksiliyor. Başkan Kırgız’ı dinleyelim: “Zaten maddi sıkıntılar var bir de üstüne malzemelerimiz eksiliyor. Üç takım yağmurluğum gitti. 200 çorap vardı 1 ay içinde hepsi kayboldu. Hayır bir de hepsi beyaz, alıp ne yapacaksın her şeye giyemezsin de. Yepyeni siyah çoraplar vardı, iki idmanda bitti. Mecburen artık eski çoraplarla çıkıyorum da çalınmıyor. 45 eşofman takımından 15’i kaldı. Büyükşehir Belediyesi’nin verdiği formalarımızın da hiç biri kalmadı.”
U19 Takımı'nı Sevgililer günü yaktı!
Kırgız’ın karşılaştığı bir diğer sorun da Roman futbolcularının yaşam tarzı nedeniyle disipline girmekte zorlanmaları: “Romanlar için en yoğun aylar ocak-mayıs ayları. Bu dönemde Sevgililer Günü oluyor, Hıdrellez vb oluyor ve çiçek satışları artıyor. Birçok aile çiçek satarak geçiniyor. Bizim takımdaki çocuklar da ailelerine yardıma gidiyor. Örneğin U19 takımımız lige 5’te 5 galibiyetle başladı. Sonra Sevgililer Günü falan derken ‘Biz ailemize yardım edeceğiz’ dediler, 8 futbolcu gelmemeye başladı. Liderliği geçtim ilk ikiye girsek yeterdi onu bile başaramadık. Futbolcuya ‘İşe gitme yevmiyeni biz vereceğiz’ diyoruz, kabul ettiremiyoruz. Çok vurdumduymaz olabiliyorlar. Bu yüzden üst lige çıkamadık”
"Nüfusa bir gidiyoruz..."
Bir diğer sıkıntı da futbolcuların ailelerinin ilgisiz olmaları. Muhammet Kırgız, kulüpte asbaşkan olan Roman Derneği Başkanı Aydoğan Bey’in gayretleri ile her sezon başı alt alt yapı futbolcularının lisansını çıkartabildiklerini belirterek, “Kiminin nüfus kağıdı bile yok. Aileyi alıp zorla Nüfus Müdürlüğü’ne götürüyoruz. Bazen çocuğun anne babası resmi olarak evli çıkmıyor. Yahut bakıyoruz yaşı küçük yazdırılmış. Zaten bir de fizik olarak cılızlar, yaşlarını göstermiyorlar pek. Aileleri de ilgi göstermiyor, bunları sokağa bırakıp işe gidiyor. Biz bu çocukları sokaktan kurtarıyoruz, topluma yararlı birer birey yapmaya çalışıyoruz ancak aile yaşantılarında edindikleri alışkanlıklar nedeniyle çok zorlanıyoruz” diyor.
"Bize her yer deplasman"
Roman futbolcuların ilginç özellikleri nedeniyle zaman zaman ilginç olaylar da yaşanabiliyor. Yine başkandan dinleyelim: “Bir maçımızda iki futbolcumuz arasında pozisyon gereği bir tartışma oldu. Libero olarak görev alan futbolcu gitti yaşça küçük olan stoperi tokatladı. Bu da kızıp savunmadan ileri gitti ve orada durmaya başladı. Ne yaptık ettiysek, ne kadar dil döksek de savunmaya dönmedi. En sonunda tribünde ailesi vardı onlardan rica ettik de onların ikna etmesiyle görev yerine döndü.”
Mecidiyeköy Mahallesi’nde nizami amatör saha olmadığı için siyah beyazlı kulüp maçlarını Ayazağa’daki Yusuf Tunaoğlu Stadı’yla Kağıthane’de Seyrantepe Stadı’nda oynuyor. “Bize her maç deplasman” diyen Başkan Kırgız, mahalle halkından ilgi görmediklerini belirtiyor ve ekliyor: “Esasen taraftarlarımız var Kuştepe bölgesinden ancak özellikle veliler çok olay çıkardığı için artık kimseyi götürmüyoruz. Kuştepespor’un Ayazağaspor’la husumeti de var. Mahallemizde Kastamonuspor taraftar derneği var. İstanbul’daki Kastamonuspor maçları için organizasyon düzenliyorlar. ‘Bize de gelin’ diyoruz ama maalesef gelmiyorlar.”
"İdmana gelen yoktu"
Bir dönem İstanbul Süper Amatör Lig’de kentin en elit takımları arasında yer alan Tayfunspor 6 yıldır 2. Amatör’de mütevazı bir şekilde mücadele ediyordu. Takım, bu sezon şeytanın bacağını kırarak 1. Amatör'e yükseldi. Bu sene şampiyonluk hedefiyle bir takım kurduklarını belirten Kırgız “Sezona 30 kişi başladık. İlk başlarda herkes idmana geliyordu ancak son 2 ay kimse gelmedi. Futbolcular maçtan maça geldi buna rağmen grubumuzu Damlaspor'un ardından ikinci sırada bitirdik. Galiba antrenman yapmadan üst lige çıkan ilk kulüp olarak tarihe geçtik” diyor.
A takımda her futbolcusuna 1000 ila 2000 TL arası ücret veren Tayfunspor’un tek düzenli geliri, lokalinden gelen 1000 TL’lik işletme kirası. Bunun dışında her yıl Şişli Belediyesi’nin verdiği 20 bin TL’lik maddi yardım var. Kulübün gideriyse 60 bin TL’yi buluyor. Aradaki farkı kendi cebinden verdiğini belirten Kırgız “Gelen futbolcu kapıyı 1500 TL’den açıyor. Biz de alt yapıdan oyuncu çıkarmaya çalışıyoruz” ifadelerini kullanıyor.
"Burası benim evladım"
“Peki bunca sıkıntıya rağmen bırakıp gitmeyi hiç düşünmediniz mi?” diye soruyoruz. Aldığımız yanıt net: “Hayır. Burası benim evladım. Ben de buranın her şeyiyim. Bir başkan yardımcım bir de malzemecim. Burada biz çocukları sokaklardan çıkarmaya, onları topluma entegre etmeye, onlara güzel birer hayata giden hayatta az da olsa destek vermeye, yol göstermeye çalışıyoruz. Bir tane çocuk profesyonel olsun hayatını kurtarsın benim için mutluluktur. Futbolcu da olmasına gerek yok. Buradan aldığı disiplinle, eğitimle hayatına yön verse, okusa, güzel bir mesleği olsa. Bizim için bundan daha güzel bir ödül olabilir mi? Olamaz. Bu nedenle ömrüm el verdiği sürece Mecidiyeköy Tayfunspor’dayım.”
Haber-Fotoğraf: Efkan Bucak
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Kurum ve kişilere hakaret eden yorumlar yayımlanmaz. Gözden kaçmış yorumlar olabilir, lütfen bizimle iletişime geçiniz.