Sayfalar

TERFİ ARŞİVİ

TÜRKİYE ŞAMPİYONASI

Sayfalar

Pazartesi, Ekim 19, 2020

Yarım kalmış bir rüya: Lahmacuna Oynayan Gençler


Tarihinde 3 kez üst üste 3. Lig'e terfi maçlarına katılan ancak çıkmayı başaramayan, gencecik Bahçelievler İdman Yurdu'nun hikayesini dinlemek ister misiniz?

Yayla, İstanbul’un Bahçelievler ilçesinin merkezinde bir semt... Vikipedi’deki tanıma göre, Bahçelievler Merkez Mahallesi’nin önemli bir kısmıyla, Siyavuşpaşa Mahallesi’nin bir kısmını kapsayacak şekilde, Bahçelievler Metro İstasyonu’ndan başlayıp Basın Sitesi, Ünverdi, UEFA Meydanı arasındaki alanı kapsayan bir muhit... Yayla Camii’nin tam merkezinde bulunduğu bu semtin takımı Yayla İdman Yurdu’nun, Bahçelievler İdman Yurdu’na evrilmesini ve 3. Lig’in kapısından dönüşünü aktarmaya çalışacağız...

Yayla İdman Yurdu 1985 yılında, semtin ileri gelenleri tarafından kurulur. O dönemde, şu anda Adnan Menderes Anadolu Lisesi’nin bulunduğu yerde bir toprak saha bulunmaktadır. Semt halkı burada oynanan mahalli maçlara büyük ilgi göstermektedir. Bu potansiyeli değerlendirmek üzere kurulan kulübe, bu toprak sahanın yanında bir lokal de yapılır. Yeşil-beyazlı renklerle kurulan Yayla İdman Yurdu 1987-88 sezonunda girdiği 2. Amatör Lig’de 10. Grup’u Altınova ve Atışalanıspor’la beraber 28’er puanla bitirir ve Altınova’nın ardından averajla ikinci olarak üst lige terfi eder. Takım 1. Amatör Lig’de ilk iki sezonunda önce beşinci, ardından ikinci olur. 1990-91 sezonunda kulüp, tarihinin ilk büyük başarısına imza atarak grubunu İFA’nın önünde şampiyon bitirir. O dönemki statü gereği 16 grup lideri, Deplasmanlı Amatör Lig’e (DAL) katılmak için tek devreli bir lig oynamaktadır. Yayla İdman Yurdu Şehzadebaşıspor, Kağıthanespor ve Çubukluspor’un ardından bu grubu dördüncü bitirerek doğrudan DAL’a çıkar.

Tek devrelik DAL tecrübesi

1991-92 sezonunda Yayla İdman Yurdu DAL 4. Grup’ta İstanbul’dan Paşabahçespor, Haznedar Güvenspor, Kağıthanespor, Küçükpazarspor, Tekirdağ’dan da Köy Hizmetlerispor, TEK ve Profilospor’la eşleşir. Yeşil beyazlılar, Küçükpazarspor’un şampiyon olduğu grupta başarılı olamaz ve küme düşer. Bu arada, kulüp idmanlarını yaptığı semtteki toprak sahayı kaybeder ve burası okul arazisi olur. Tek teselli lokalin kalmasıdır.

Yayla’dan Bahçelievler’e

Yeniden 1. Amatör’e dönen Yayla İdman Yurdu bir müddet orta sıra takımı hüviyetine bürünür. 1996-97 sezonunda kulüp adeta kabus görür ve sonuncu Ayazağa Esenspor’un sadece 2 puan önünde düşmekten kurtulurlar. Bu belki de kırılma sezonu olur. Dönemin Bahçelievler Belediye Başkanı Saffet Bulut, Bahçelievler ilçesini profesyonel liglerde temsil edecek bir kulüp projesi üstünde durmaktadır. Deplasmanlı Amatör Lig tecrübesi bulunan Yayla İdman Yurdu güzel bir seçim olarak düşünülür. Yönetimle belediye görüşür, takımın isminin Bahçelievler İdman Yurdu olarak değiştirilmesinde mutabık kalınır. Kulübün lokali yıkılıp yerine 3 katlı modern bir tesis yapılır (Bu lokal daha sonra yıkılacaktır).

İlk deneme: Kırklareli

1997-98 sezonunda Bahçelievler İdman Yurdu ismiyle giren kulüp,1. Amatör Lig 11. Grup’u Çıksalınspor’un 4 puan önünde şampiyon bitirir. Play-off’ta ise Bayrampaşaspor’un ardından ikinci olunur ve 3. Lig’e terfi maçlarına gitmeye hak kazanılır. Takım, 1-5 Nisan 1998 tarihleri arasındaki maçlar için Kırklareli Grubu’na gider. Ancak işler beklendiği gibi gitmez... İlk maçta Tekirdağ’dan Profilo Telraspor’u 5-0 yenen Yeşil-Beyazlılar, ikinci maçta Bursa’dan Mudanyaspor’a 2-1 mağlup olarak turnuvaya veda ederler. Takımın kaptanlığını yapan Hasan Fırat “Profilo maçında çok etkili oynadık. Mudanya’ya karşı o maçın yorgunluğu vardı... Rakip takımda Bursasporlu eski futbolcu Vedat vardı, Süper Lig’den dönmüştü. Onu etkili kullandılar” diyerek anımsıyor 2-1 kaybettikleri maçı... Bu grubu, finalde Mudanyaspor’u yenen Vefaspor şampiyon olarak tamamlar.

Bayrampaşa maçı ve Hasan Fırat’ın çıkardığı top…

1998-99 sezonuna yine iddialı başlanır, yine Çıksalınspor’un bu kez 2 puan önünde şampiyon olunur. Ancak sezon ortasında ödemelerde yaşanan aksaklıklar nedeniyle takımda kopmalar yaşanır. Öyle ki play-off’ta Karagümrükspor, Bayrampaşaspor, Sultanbeylispor ve Tophane Tayfunspor’la aynı gruba düşen yeşil beyazlılara kimse şans vermez. Ancak o sezon Türkiye Şampiyonası’na giden A Genç Takım takviyeli Bahçelievler İdman Yurdu Bülent Hoca’nın yönetiminde sadece Karagümrük’e geçilir ve ikinci olarak 3. Lig’e terfi maçlarına katılmaya hak kazanır. Sondan bir önceki hafta Bayrampaşaspor’la oynanan maçta Hasan Fırat’ın çizgiden çıkardığı top tüm sezonun çabalarının boşa gitmesini engeller.



Feriköy önünde sona eren macera
Bahçelievler Belediyesi’nin desteğinin alındığı bu sezon yine de bir takım maddi sıkıntılar kendini gösterir ve sezon ortasında kopmalar başlar. Takım bu kez terfi maçları için Bolu’nun yolunu tutar ancak sezon başındaki hava biraz dağılmıştır. İlk etaptaki rakipler Zonguldak Belediyespor ve Ankara Toprak Mahsulleri Ofisi’dir. İlk maçta Toprak Mahsulleri Ofisi’ni 3-1 yenen yeşil-beyazlılar ardından Zonguldak Belediyespor’u da geçerek finalde Feriköyspor’la karşılaşır. Türk futbolunun köklü kulüplerinden Feriköy bu maça büyük seyirci desteğiyle çıkar. Bahçelievler İdman Yurdu taraftarı ise iki elin parmaklarını geçmeyecek kadardır. Buna rağmen rakibiyle başa baş mücadele eden Bahçelievler temsilcisi, 75. dakikada yediği penaltı golüne yanıt veremez, akabinde bir gol daha yiyerek 2-0'lık sonuçla 3. Lig hayallerine veda eder.

“Düşmeyin yeter”

1999-2000 sezonu öncesi Bahçelievler İdman Yurdu için tablo hiç iyi değildir... 1999 yazındaki tabloyu Hasan Fırat anlatıyor: “O sezon iddiamız yoktu. Belediye desteği kesmişti. Transferlerin hepsi ayrılmış, bir tek Gürsal kalmıştı. Tek avantajımız, üst üste iki yıl Türkiye Şampiyonası’na giden A genç takımımız komple A takıma yükselmişti. Hatırlıyorum o sezon öncesi epey hazırlık maçı yaptık. Yönetim bize ‘Düşmeyin yeter’ diyordu. 3-4 ağabeyimiz vardı sağ olsunlar onların desteğiyle maçlara çıkıyorduk.”

‘Akıl Hastanesi’ndeki idmanlar 

Takımın forveti Erbay Durmazel ise o günleri “İmkansızlıklara karşın çok disiplinli bir takımdık. Çok yetenekli bir jenerasyon yakalamıştık. Sahamız olmadığı için sezon boyunca idmanlara Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nin toprak bahçesinde yaptık. Ancak hazırlık maçlarında düzgün saha görüyorduk. Son senemiz tamamen böyle geçti” diyerek anımsıyor. Takım o sezon çoğu iç saha maçını Kocasinan’da oynar.

Sezonun kırılma anı

Ancak daha önce kulübe futbolcu olarak uzun yıllar hizmet veren Necmi Fırat’ın önderliğindeki bu genç takım düşmediği gibi grubu Ortaköyspor’un ardından ikinci tamamlayarak play-off’lara kaldı. Bu turda rakipler Büyükçekmecespor, Bayrampaşaspor ve Kocamustafapaşaspor’du. Hasan Fırat’tan dinleyelim: “İlk maçımız Yıldıztabya Stadı’nda Bayrampaşaspor’a karşıydı. Rakip taraftarlar bizi tribüne çağırmış ardından küfretmişlerdi. Bu olay bize çok dokundu. Belki de sezonun kırılma anıydı. Gürsal Abi topladı bizi, kenetlenerek 2-2 berabere kaldık ki Bayrampaşa o dönem gerçekten çok iyi bir takım. İkinci maçta Güngören’de Büyükçekmece önünde 3-0’ı erken yakaladık ancak sonra 3-2 oldu, 4-2 yaptık maç 4-3 bitti. Kocamustafapaşa ile golsüz berabere kaldı. İkinci Bayrampaşa maçını Avcılar’da oynadık 3-0 kazanınca birden iddialı konuma geldik... Büyükçekmece ile Avcılar’da maçımız vardı. Ben sakatım, doktor bana ‘Çatlak var’ dedi. Önce alçıya aldılar, maç zamanı çıkardılar. Yine de yedek başladım. Maçta 2-0 geriye düşünce Necmi Hoca beni oyuna aldı. Girer girmez vurdum, gol attım. 2-1 yenildik ama ikili averajı kurtarmıştık. Son hafta kocamustafapaşaspor’u yenmemiz halinde çıkıyorduk. İlk yarı 0-0 bitti ancak neyse ki ikinci devre 3 gol bulup 3-0 kazandık. Hiç unutmam, ilçede tur atmıştık.”

Kulüp üst üste üçüncü kez 3. Lig’e terfi maçlarına katılmaya hak kazanmıştı. Sezon başında ‘düşmesin yeter’ denen bir kulüp için büyük bir adımdı bu. Yeşil-Beyazlılar gruptan çıktıktan sonra o dönem yapılan İstanbul Şampiyonası’nda Albayrakspor ve Selimiyespor’a kaybetse de hazırlık maçı olarak görülen bu iki sınavda alınan mağlubiyetlerin üstünde çok durulmadı. Kulüp çekilecek kuralara odaklanmıştı.


İlk kez çim gören bir takım

Nitekim gruplar belli olur. Bahçelievler İdman Yurdu, Balıkesir grubuna düşmüştür. Rakipler ilk etapta Bursa Yenişehir Belediyespor ve Çanakkale Bigaspor’dur. Gidilecektir gidilmesine ama ne elde vardır ne de avuçta.. Teknik direktör Necmi Fırat sezon boyunca maaş almamıştır. Futbolcular zaten hiç ücret almazken tek primleri galibiyetten sonra yöneticiler tarafından ısmarlanan McDonalds menüler ve lahmacunlardır ki semtte o dönem lakapları “Lahmucuna Oynayan Gençler”e çıkmıştır. Futbolcular kendileri uğraşarak esnaftan para toplar, belediye de makbuz verir. En sonunda Burhaniye’ye gidilir. Takımın çoğu ilk kez gerçek çimde oynayacaktır. Bu nedenle özel krampon alanlar olur.


“Neden erken gol attınız?”

İlk gün Bigaspor, Yenişehir’i 3-2 yener. Maçı tribünden izleyen İdman Yurdu takımında genel kanı “Biz bu Bigaspor ile baş edemeyiz” olur zira kadronun çoğu profesyonelden dönmüş isimlerden oluşmaktadır. İkinci gün Bahçelievler İdman Yurdu Edremit'te Yenişehir karşısına çıkar. İstanbullular erkenden, 15'te Hasan ve 25'te Veysel'le 2-0 yapar durumu. Devre arasında Necmi Fırat öğrencilerini şakayla karışık fırçalar ve “Niye erken gol attınız şimdi baskı yiyeceğiz! Çıkın, 0-0’mış gibi oynayın” der. Nitekim tecrübeli ve iyi bir takım olan Yenişehir 55 ve 65'te Mesut'un golleriyle skoru 2-2’ye getirse de Bahçelievler İdman Yurdu 76'da Recai ile bir gol daha bularak sahadan 3-2 galip ayrılır.

Bir futbol mucizesi: Bigaspor-Bahçelievler İdman Yurdu

Böylece Bigaspor maçı gerçek bir final olur. İki takım aynı puan ve averajda olduğundan kazanan taraf Balıkesir finaline çıkacaktır. Rakip Bigaspor, bir gün dinlenmiş olmanın ve deneyimli kadrosunun etkisiyle maça fırtına gibi başlar. Sonrasını Hasan Fırat’tan dinleyelim: “Maç başladı, Bigaspor bizi resmen dağıtıyor... Karşı koymakta güçlük çekiyoruz. İlk yarı biterken sonunda bir tane yedik. İkinci yarı, 50. dakikada 2-0 oldu. Gerçekten kötü durumdaydık, kalelerine gidemiyorduk. Kaptanları ‘Tamam beyler çekilelim, diğer maçı düşünelim’ diyordu. Bizim takım da duygusal. Ağlamaya başlayanlar oldu. Takımın nispeten tecrübeli isimleri olarak biz çocukları gayrete getirdik ama gücümüz de yok... Neyse 70’ten sonra yağmur başladı ve bu da işimize yaradı. Veysel Doğan vardı, onun vuruşunda top savunmaya da çarpıp ağlara gidince skor 2-1’e geldi. Akabinde yine bir atakta Cüneyt kaleye doğru orta yaptı, savunmalarından biri kafayla kendi ağlara gönderdi, 2-2’ye getirdik. Hatta sonra bir gol daha attık ama hakem iptal etti. Maç 2-2 bitti.”

“Öyle rezil vurdum ki… Gol oldu!”

Bahçelievler İdman Yurdu adeta bir mucizeye imza atmıştı... O zamanki statüye göre iki takım bir kez daha karşılaşacaktı. Bir gün sonraki randevuda yeşil-beyazlılar yine ilk yarıda oldukça zor duruma düşer. Hasan Fırat aktarıyor: “İkinci maçta da değişen bir şey yok, Biga bizi dağıtıyor... Muhteşem bir oyuncuları vardı, adamı tutamıyoruz. Bizim şansımıza ve elbette onların şanssızlığı bu adam maçta sakatlandı. Dakika 40 gibi ben bir frikik kullandım ancak gerçekten rezil bir vuruştu ancak kaleci kucağına gelen topu tutamayınca 1-0 öne geçtik. Hiç unutmam, müthiş bir seyircileri vardı, gol sonrası kalecilerine epey küfür etmişlerdi. İkinci yarıda iki gol daha bulup 3-0 galip ayrıldık.” Maç sonrası Bahçelievler İdman Yurdu sevinç göz yaşlarını boğulurken Biga tribünlerine çağırılıp alkışlanırlar.

Diğer tarafta ise İstanbul Selimpaşaspor ve Bursa Gemlikspor’u geçen Çanakkale Dardanel Kepezspor finale çıkmıştı. Bu arada Bahçelievler İdman Yurdu’nun, en yaşlısı 25 yaşındaki Gürsal Salman olan kadrosuyla finale çıkması Burhaniye’de büyük yankı uyandırır. Halk otele gelir, yeşil-beyazlıları tebrik eder. İstanbul’dan taraftar getiremeyen takımın Burhaniye’de özel taraftarları olmuştur.

Unutulmaz final ve yıkım

İkinci Biga maçının fiziksel yıkımı büyük olur. Üç günde üç zorlu maç yapan takım adeta tükenmiştir. Takımda sakatlar vardır. Ayrıca aksi gibi, Biga maçı sonrası verilen izin gününde denize ayaklarını sokan Hasan ve Veysel üşütüp ateşlenir ve ikili, Kepez maçına serumla çıkmak zorunda kalır. Kepez maçı da Biga maçını andırır. Çanakkale temsilcisi İstanbullu rakibine büyük baskı kurar ancak alt yapısı G.Saray olan kaleci Şafak’ı bir türlü geçemez. Ancak İdman Yurdu’nun direnci 50’de kırılır ve sağdan yapılan ortada bir kafa sonucu topu ağlarında görür. Kalan bölümde yeşil-beyazlılar bir mucize ararlar, bu şans da 87’de Erbay’ın ayağına gelir ancak genç golcü uygun durumda iyi vurumayınca umutlar tükenir. 

O maçta Kepezspor kalesini koruyan Tolga Güleryüz de karşılaşmayı dün gibi hatırlıyor: "Bahçelievler İdman Yurdu gerçekten genç bir takımdı. Hatta bize maçtan önce onlar için 'Lise takımı' demişlerdi... Maçın büyük bölümünde üstün oynamıştık ancak son dakikalarda az daha gol yiyorduk... Kornerden gelen bir top beni de geçip direkt ağlara gidiyordu ancak savunmadan Halil çizgiden çıkarmıştı..."

Maçı 1-0 kazanan Dardanel Kepezspor ikinci kademeye çıkar (Ancak o sezon son maçta Zonguldak TEAŞ Işıkspor'la berabere kalıp 3. Lig’e çıkamazlar).

“Hani bana şans getirecektin?”

Kepez yenilgisi genç Bahçelievler takımında büyük yıkım yaratır. Takım uzun süre kendine gelemez. Teknik direktör Necmi Fırat final sonrası soyunma odasındaki havayı anlatırken şu anısına paylaşmakta: “Maç bitmiş, soyunma odasında herkes bir köşeye yığılmış. Bir arkadaşımız vardı, final maçı için, bütçesini de zorlayarak güzel bir krampon almış. Önüne koymuş, ‘Hani bana şans getirecektin’ diye ağlıyordu. Yıllar geçse de unutamadığım bir andır.”

Büyük bir başarıya imza atan Bahçelievler İdman Yurdu kadrosu şu şekildeydi:

Kaleciler

Şafak Perinçek
Selçuk Yıldıray Kalça

Savunma

Gürsal Salman
Serhat Aközgür
İsmail Cinkılıç
Ahmet
Birol Kara

Orta Saha

Feti Aglıc
Ceyhun Türkyılmaz
Veysel Doğan
Recai Erdemir
Hasan Fırat
Cüneyt Akay

Forvet

Erbay Durmazel
Cemil Tatar
İbrahim Kızılay
Veli Kızılay

Ve sonrası
Bahçelievler İdman Yurdu 3. Lig’e çıkamasa da büyük ses getirir. Kadrodan Hasan Fırat, 2. Lig ekiplerinden Bakırköyspor’a gider, daha sonra teknik direktör olarak Türk futboluna hizmet etmeye devam eder. Röportaj yaptığımız tarihte Fenerbahçe’de görev alan Fırat, yazının yayımlandığı tarih itibarıyla Aytemiz Alanyaspor’un teknik heyetinde yer almaktadır. Ağabeyi ve o günlerdeki teknik direktörü Necmi Fırat ise şu sıralar Avcılar Yeşilkentspor ile amatör futbolun hizmetinde.

Bahçelievler İdman Yurdu bir daha 3. Lig’e terfi maçlarına hiç katılamadı, hatta bir ara 2. Amatör’e kadar geriledi. Kulüp son yıllarda yeni bir atılım içinde. Rüyayı gerçekleştirip 3.Lig’e çıkabilirler mi bilinmez ancak ‘Lahmacuna Oynayan Gençler’in üç sezonluk büyük başarısı, kulüp tarihinde her zaman özel bir yere sahip olacak, orası kesin.

Yazı: Efkan Bucak

Bu yazı da ilginizi çekebilir:

İBRAHİM TATLISES'LE İDDİA SONRASI KAPANAN KULÜP

1 yorum:

  1. Çok güzel bir yazı olmuş elinize sağlık ama o takımda sol bek oynadım ilk onbir de 2 biga.maci ve Kepez maçları Yenişehir maçında sonradan girdim seçkin sefer erbaşlı kadroya yazmamışsınız ikincı resimde Erbay ın yanında oturan benim..

    YanıtlaSil

Kurum ve kişilere hakaret eden yorumlar yayımlanmaz. Gözden kaçmış yorumlar olabilir, lütfen bizimle iletişime geçiniz.