Salı, Nisan 20, 2021

Galatasaray'la beraber ligden ihraç edilmişlerdi: Maskespor'un renkli tarihi



Koronavirüs ile hayatımıza giren yeni terim ve ekipmanlar, bize ‘şeytanın gör dediği’ tarzında yazılar yazmaya yöneltiyor! Geçen yıl haziran sayımızda özellikle atletizmde üç büyüklere kafa tutan bir mahalle kulübü Karantinaspor’u siz değerli okuyucularımıza tanıtmıştık. Şimdi ise 1941’de üç büyüklerle birlikte ülkenin en iyi on takımından biri olan ‘işçi’ takımı Maskespor’u hatırlatalım istedik. 

Türk futbolunun fenomen ismi Gençlerbirliği Başkanı İlhan Cavcav’ın da bir dönem formasını giydiği Maskespor, bünyesinden Ankaragücü gibi bir takım çıkaran Makina ve Kimya Endüstrisi (MKE) Kurumu menşeili bir kulüp. MKE Kurumu, ‘götür beni gittiğin yere’ misali ülke genelinde konuşlandırdığı fabrikalarda çalışan işçilerinin kurdukları futbol takımları ile nam salan bir müessesemiz. Öyle ki; Kırıkkale’ye futbolun 1935’de kurulan MKE fabrikasından sonra geldiği söylenir. İlk stadı da zamanın MKE Genel Müdürü’nün yaptırdığı bilinmektedir. MKE Kırıkkalespor (1967), MKE Gazi Fişekspor (1976) ile MKE Çankırıspor (1983) kurumun adını taşıyan diğer kulüplerimiz. MKE Maskespor ise 1934 yılında, o zamanlar Çankaya’nın bir mahallesi olan Mamak’ta faaliyete geçen Kızılay Cemiyeti destekli Gaz ve Maske Fabrikası’nın (1935’de MKE bünyesine geçmiştir) işçileri tarafından aynı yıl kurulup, 1936’da federe olmuş bir kulübümüz. Sarı-lacivertliler halen Ankara Amatör Küme’de altyapı kategorilerine katılıyor.   



Maske üretiminde dünyada 1 numara  

Salgından önce ordu için gaz maskesi üreten MKE Maksam Makine ve Maske Fabrikası şu anda haftalık 10 milyon cerrahi maske/bez maske üretimi ile dikkat çekiyor. Yurtdışına yardım amaçlı gönderdiğimiz maskeler bu fabrika çıkışlı. Ayrıca, sağlık çalışanları için koruyucu tulum, gözlük ve eldiven, yüz koruyucu siper maske ile N95 gibi farklı özellikte maskeler de üreten fabrika, cerrahi maske üretim makinaları ile solunum cihazları da imal ederek sürece destek veriyor. İşte bu güzel işlere imza atan emekçilerimizin takımı olan Maskespor’un gelin tarihine bir göz atalım: 

G.Saray’la beraber ihraç edilmişlerdi

İlk kez 1939-1940 Sezonu’nda Ankara Futbol Ligi’ne katılan Maskespor, Ankara’da kurulan Galatasaray SK ile birlikte statü dışı futbolcu oynattıkları için tüm maçları geçersiz sayıldı ve ligden ihraç edildiler. Ankara’nın bu genç kulübü, bir sezon sonra ise ülkenin en üst seviye ligi olan ve deplasmanlı oynanan Milli Küme’ye katılma başarısını gösterdi. Gençlerbirliği ve Harp Okulu’nun ardından ligi üçüncü sırada bitiren Maskespor, Milli Küme’de takım sayısının 10’na yükselmesiyle bu organizasyonda yer almaya hak kazandı. Ankaragücü ve Ankara Demirspor gibi takımları geride bırakan Mamak temsilcisi, ilk ve son kez ülkenin en üst seviye liginde boy gösterdi. 



Üç Büyükler’e kafa tuttular

İstanbul, Ankara ve İzmir takımlarının yer aldığı Milli Küme’de o sezon ilk daha gerçekleşti! Bir sezon önce Fenerbahçe’yi finalde 3-1 mağlup ederek Türkiye Futbol Şampiyonu olan Eskişehir Demirspor da lige dahil edildi. İstanbul Futbol Ligi’nden Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş, İstanbulspor, Ankara Futbol Ligi’nden Gençlerbirliği ve Harp Okulu, İzmir Futbol Ligi’nden Altay ve Altınordu ile Eskişehir Futbol Ligi şampiyonu Eskişehir Demirspor gibi ‘devlerin’ rakibi olan Maskespor, ligi 9’uncu sırada bitirdi. Sarı-lacivertliler, evinde oynadığı 9 maçı da (2 galibiyet, 7 beraberlik) kaybetmedi. Evinde maç kaybetmeyen bir diğer takım ise şampiyon Beşiktaş’tı.  3 Mayıs 1941’de renktaşı Fenerbahçe ile 3-3 berabere kalan ‘küçük imalat-ı harbiyeciler’, bir gün sonra oynadığı Galatasaray ile de 4-4 berabere kaldı. Beşiktaş da Ankara’dan beraberlikle döndü:3-3. Çoğunluğu fabrika işçisinden oluşan takım; Şükrü Gülesin, Hakkı Yeten, Gündüz Kılıç, Eşfak Aykaç, Cihat Arman, Fikret Arıcan, Melih Kotanca ve Fikret Kırcan gibi yıldızlara karşı mücadele vermiştir. 

Bir sivil takım oldu, bir askeri 

1941-1942’de ise, Ankaragücü, Gençlerbirliği ve Demirspor’u geride bırakarak ligi ikinci sırada tamamlayan Maskespor, Milli Küme’ye tekrar katılma hakkı kazandı ancak olumsuz hava koşulları nedeniyle lig oynatılmadı. Ankara futbolunda o yıllarda baş gösteren sivil takım- askeri takım sürtüşmesinin ilk kez patlak verdiği 1942-1943 Sezonu’nda lig iki grupta oynandı. Sivil takımlar, askeri takımlarla aynı ligde rekabet etmeye sıcak bakmıyordu. Bu konu, Ankara Profesyonel Ligi’nin kuruluşuna yani 1955 yılına kadar devam etti. Maskespor sivil grupta yer aldı. Sivil grupta yer alan dört lise takımının da ligden çekilmesi nedeniyle bu grupta üç takım kaldı. Ankara Demirspor’un şampiyon olduğu ligde Gençlerbirliği ikinci, Maskespor da üçüncü olarak yer aldı. Bazı kaynaklarda Maskespor’un da ligden çekildiği belirtilmektedir. Sarı-lacivertliler bir sezon sonra, iki ordu takımı ve Gençlerbirliği’ni geride bırakarak on takımlı ligi 7’nci olarak tamamladı. 

Bir Maskespor bir Maskegücü

1944-1945’de, 13 takımla başlayan sezonda iki askeri takım ilk iki sırayı aldı. Harp Okulu, Milli Küme’ye katılmayınca onun yerine üçüncü Ankara Demirspor yer aldı. Ligi beşinci sırada bitiren Maskespor ile Demirspor arasında ise sadece 2 puan fark vardı! 1945-1946’da kulübün adı Maskegücü olarak değiştirildi. Bu olası askeri-sivil gruplaşmasında Maskeliler’in de ‘yeşil tarafta’ olacağının bir işaretiydi! Kötü bir performans gösteren Maskegücü, Yeşil Grup’ta sondan ikici olarak ligi tamamladı. Bir sezon sonra askeri kulüpler tekrar ayrı bir grupta oynadılar! Daha önce sivil grupta yer alan Maskespor bu kez MKE takımı olduğu için askeri kulüp olarak nitelendirildi. Maskegücü adı tekrar Maskespor’a dönüştürüldü. Ankaragücü de askeri takımlar grubunda yer aldı.  Bu oluşum, Ankara Futbol Ligi adı altında, Askeri Kulüpler Şampiyonası olarak kayıtlara geçti. 1947-1948 Maskespor’un Ankara Futbol Ligi’nde oynadığı son sezondur. Adı tekrar Maskegücü olarak değiştirilen kulüp yine askeri takımların grubunda yer almıştır. Sarı Grup’ta yer alan takımın kötü gidişatı bu yılda sürdü. Sekiz takımlı grubu 7’nci sırada tamamladı. Kulüp ayrıca 1942 yılına kadar süren Ankara Şildi Kupası’na da katılmıştır. Ankara Amatör Küme’de 1950’li yıllarda fırtına gibi esen kulüp Cavcav’lı kadrosuyla sayısız şampiyonluklar etti. 



İlhan Cavcav’ın futbol oynadığı ilk kulüp 

Fenerbahçe’den teklif alacak kapasitede bir oyuncu meziyetine sahip olan Gençlerbirliği’nin efsane Başkanı merhum İlhan Cavcav, Maskespor’da top koşturmuş en ünlü simadır. Kulüpteki çalışma odasına ve futbol okulu binasına Maskespor’da oynadığı dönemde çekilen takım fotoğrafını asacak kadar da vefalı! Cavcav’ı bu kulübe kazandıran ise futbol kariyerinden sonra maske fabrikası kaynak atölye şefliğinden emekli, Maskespor’da futbol oynamış, antrenörlük ve yöneticilik yapmış, 1949’da Türkiye Şampiyonu olan Ankaragücü’nün kadrosunda da bulunan, Cici lakaplı Mehmet Necdet Kanmaz’dır. 



Cavcav’ın Maskespor günleri

Gençlerbirliği Kulübü’nün resmî sitesinde yayınlanan bir röportajda Cavcav, Maskespor’a transferini şöyle anlatıyor: ‘’Çocukluğum Mamak’ta geçti. Okulu bırakarak, 14 yaşında ailemize ait değirmende veznedar olarak çalışmaya başladım. Boş vakitlerimde arkadaşlarımla futbol oynardım. Aylık bazen 10, bazen de 20 lira kazanır, bütün paramı da kramponlara harcardım. Ankara’da maske fabrikasının, Maskespor adında bir kulübü vardı. Kulübün genel kaptanı Necdet Bey beni izlemiş ve beğenmiş. 16 yaşındaydım. Beni yanına çağırdı ve ‘Oğlum seni bizim Maskespor’a alalım’ dedi. Ben de kabul ettim. Maskespor’da futbol oynamaya başladım. 18 yaşımda PTT’ye transfer oldum. Libero mevkiinde oynardım. İki yıl sonra beni Ankaragücü ile Fenerbahçe istedi. Bana profesyonel sözleşme ve 4 bin lira transfer ücreti teklif ettiler. O zamanlar 4 bin lira korkunç paraydı!’’ Cavcav’ın ‘korkunç para’ olarak tanımladığı ücretin önemini bir örnekle pekiştirelim; bir yıl sonra Yün Mensucat’tan İzmirspor’a transfer olan Taçsız Kral Metin Oktay’ın aldığı ücret 5 bin liradır! Efsane Başkan, Fenerbahçe ile Ankaragücü’nün profesyonel olmak kaydıyla önerdikleri teklifleri, ailesinin durumu ve işi nedeniyle geri çevirerek, amatör olarak Bahçeli Gençlik’e 150 liraya transfer olur.  İlk lig maçında Bahçeli Gençlik, Cavcav’ın transfer olduğu PTT ile eşleşir.  ‘‘Eski takımına karşı zaafı olur’’ düşüncesiyle kadroya alınmayan Cavcav, aldığı transfer ücretine iade ederek futbolu bırakır!  

Helvacı: ‘’Korkum; kulübün bizden sonra kapısına kilit vurulmasıdır!’’ 

Bu yıl 85’inci kuruluş yılını kutlayacak olan bu güzide kulübümüzün Başkan Yardımcısı Abdullah Helvacı ile Maskespor’un bugününü konuştuk.  Tüm branşların antrenmanlarını seyrettikten sonra kulübü en son terk eden kişi olan Helvacı, futbol kariyeri olmayan ama futbol aşığı bir yöneticimiz. Kendisi bu özelliğini şöyle açıklıyor; ‘’Hayatta hiç kırmızı kart görmedim çünkü hiç futbol oynamadım!’’ Maske fabrikasından emekli olan 58 yaşındaki yönetici, 1986 yılından itibaren Kulüp Başkanı Münip Karamağra’nın yönetimde, son 15 yıldır ise Başkan Yardımcısı görevinde bulunuyor.  

Kulübünü ayakta tutmaya çalışan ‘vefalı’ bir yönetici profili çizen Helvacı’nın tek korkusu kendi yönetimlerinden sonra kulübün sahipsiz kalarak kapısına kilit vurulması! Çalışmalarını bu yönde yoğunlaştıran Helvacı ile yaptığımız röportajımızda öne çıkan başlıklar şöyle: 

Maskeli Beşler: Mamak 

Şu anda yönetimde üçü fabrikadan emekli toplam beş kişiyiz. Fabrikadan emekli olan ve faal olarak çalışan arkadaşlarımıza gelin kulübümüze üye olun, hep beraber bu kulübü yaşatalım diye hemen hemen her gün dil döküyorum. Ben ve arkadaşlarım, sağlığımız elverdikçe bu kulübün varlığını sürdürebilmesi için elimizden geleni yapacağız. Tek korkum, bizden sonra bu kulübün kapısına kilit vurulmasıdır! Başkanımız Münip Karamağra yaşı itibariyle bu sezondan sonra bırakmayı düşünüyor. Fabrika Müdür Muavini Ali Şahin’in yönetime girmesi için görüşmelerimiz devam ediyor. Büyük ihtimalle yeni başkan adayımız olacak.  



"MKE Genel Müdürü Yasin Akdere bizim için büyük bir şans!"

Sahamız ve kulüp binamız fabrika sınırları içinde. Sadece Mamak Maske Fabrikası işçilerinin/memurlarının kendi istekleri doğrultusunda maaş hesaplarından aylık olarak 1-5 TL arasında kesilen bir yardım alıyoruz. Bu da toplam 180-250 TL arasında bir gelire tekabül ediyor. Yeni başkan adayımız Ali Şahin ile bu miktarın arttırılması ve tüm çalışanları kapsaması yönünde girişimlerimiz var. Ayrıca aidat gelirimiz var. Yeni tayin olan MKE Genel Müdürümüz Sayın Yasin Akdere, futbolu çok seven bir bürokrat. Kurumlararası turnuvalarda kendisi de işçilerle futbol oynadı. Kulübümüze de maddi olarak yardımda bulundu. Pandemi bittiği an MKE Genel Müdürümüz Sayın Yasin Akdere’ye yönetim olarak bir ziyarette bulunacağız. Derdimizi anlatarak yardımlarını talep edeceğiz.  Yasin Akdere bizim için büyük bir şanstır. Kendisinden çok umutluyuz.’’ 

Ligler ‘Maskesiz’ oynanır! 

U15, U16, U17 ve U19’da liglere katılıyoruz. Ayrıca bu kategorilerde sayısız şampiyonluklarımız var. Geçen sezon itibariyle 75 lisanslı oyuncumuz var. Bunlardan sadece altısı fabrikada çalışan işçi/memur çocuğu. Takımımızın teknik sorumlusu Salih Ergin, 2010 yılından itibaren bizimle. Kendisi de fabrikamızdan emekli ve TÜFAD Ankara tarafından sayısız ‘başarı ödülü’ alan bir hocamız. Salih Ergin ve ekibi ülke futboluna kabiliyetli ve ahlaklı bireyler kazandırmak için çalışmalarına devam ediyor. Mamak kozmopolit bir yer. Her ne kadar kentsel dönüşüm olsa da varoş kimliği daha baskın. Kulübümüzde oynamak isteyen çocuklarımıza tek şart sunarız; derslerinizden zayıf getirmeyeceksiniz. Dersleri zayıf olan çocuk benim kulübümde forma giyemez, lisansı askıya alınır. Önce eğitim! Bir de asitli içecekler ile fast food beslenme yasaktır bizde! Pandemi bitene kadar da liglerin oynatılmasına karşıyım çünkü ben kimsenin günahına giremem. Salgın bitmeden ligler başlarsa biz katılmayacağız. Yeterli maddi ve manevi desteği gördüğümüzde, oynanacak ilk sezonda yine altyapı liglerine katılacağız. Ondan sonraki sezonda ise U19 takımımızı büyükler kategorisinden lige sokmayı düşünüyoruz. Amatörde büyükler kategorisinde oynadığımızda fabrika dışından sadece geçici işçi statüsünde çalışan kişileri takımımıza monte eder, dışardan çok nadir futbolcu alırdık. Ama artık takımımızı dışarıdan besleyeceğiz herhalde, Kulübümüz altyapı liglerine katıldığı için ‘kardeş’ kulübümüz Ankaragücü ile birkaç kez dirsek temasımız oldu. Biz; Ankaragücü’ne altyapıda sizin pilot takımınız olalım teklifini götürdük. Oynatmadığınız oyuncularınızı bizde değerlendirin dedik ama karşı taraf bu teklife soğuk baktı. Bizim kapımız kendilerine her zaman açıktır. Ankaragücü bize bu konuda destek vermelidir. Zaten oyuncu bulmakta zorluk çekiyoruz.’’ 



‘’Cavcav Başkanım bize yardımlarını hiçbir zaman esirgemedi.’’ 

İlhan Cavcav’ın futbola kulübümüzde başlamasından, formamızı giymesinden onur ve gurur duyuyoruz. Cavcav, altyapıya çok önem verirdi. Biz de altyapıya önem veriyor, Türk futboluna yeni yetenekler kazandırmaya çalışıyoruz. 1955 yılında Ankara Amatör Küme’de şampiyon olduğumuz yıl kadromuzda İlhan Cavcav da vardı. Üç yıl önce kulüp olarak kendisine bu şampiyonluğun kupasını hediye ettik. Sevgili Başkanımız çok mutlu olmuştu. İlhan Cavcav, babası un almaya ya da hasılatı toplamaya gittiğinde hemen futbol sahasına koşardı. ‘’Değirmenin kapısına kilidi vurdum, antrenmana geldim’’ lafını çok duyduk! Gençlerbirliği maçlarına gittiğimde kendisi ile mutlaka görüşürdük. Herkesin bildiği gibi, Başkanımız sadece kendi kulübünün değil, Ankara’nın amatör takımlarının maçlarına da gelir, yetenek kovalardı. Bana ‘Delioğlan’ diye hitap ederdi. Her gördüğünde ‘’Hayrola Delioğlan, var mı sıkıntı?’’ derdi. Kulübümüzün maddi ve manevi destekçisi olurdu. En son sahamızın zemini ve drenaj borularımızın yenilenmesi için kulübümüze yardım etmiştir. Belli periyotlarla Cavcav Başkanımız bize her zaman vefasını göstermiştir, yardımlarını esirgememiştir. Ölüm yıldönümlerinde takım olarak Cebeci Asri Mezarlığı’nda ki kabrini ziyaret ettik ve etmeye de devam edeceğiz. Bu vesile ile Sevgili Başkanımızı ve geçen yıl kaybettiğimiz antrenörümüz Fikret Özdemir’i saygıyla anıyorum.’’  

Yazı: Arif Doğan

Bu yazı Spor Arena + dergisinde de yayımlanmıştır.

Hiç yorum yok:

BAL 10. Grup 22 Aralık 2024 Pazar Programı

Bölgesel Amatör Lig'de heyecan tüm hızıyla devam ediyor...