İstanbul Süper Amatör Lig Klasman Gruplarında sezon hafta sonu oynanan maçlarla sona ererken, Bölgesel Amatör Lig'e çıkan ve play-out oynayacak takımlar biri haricinde belli oldu.
İtiraf edeyim bu sezonki klasman grubunu tarihin en iyisi olacak diye düşünmüş hatta heyecanlanmıştım.
Niye diye soracak olursanız Feriköy, Kartal, Gülsuyu, Kuştepe, Ayazağa başta olmak üzere 18 takımın neredeyse tamamına yakını taraftarı olan camia takımlarıydı.
İnanılmaz bir mücadele olacağını, kaliteli kıran kırana maçlar olacağını düşünmüştüm. Maalesef TFF İstanbul sayesinde büyük hayal kırıklığına uğradım. 9 haftalık periyotta oynanan maçlar sadece 35 güne sıkıştırılınca tam 7 hafta maçlar hafta içi ve hafta sonu şeklinde arka arkaya oynandı. İlk haftayı ve son haftayı bay geçenler haricinde neredeyse tüm maçlarını hafta içi, hafta sonu şeklinde hiç dinlenmeden oynayan takımlar oldu. Tıklım tıklım olmasını beklediğim tribünler bomboş kaldı. Hafta içi 60-70 taraftarın izlediği maçlar bile oynandı. Oyuncuların yorgunluktan mecali kalmadı. Bırakın kaliteli futbolu neredeyse futbol oynanmadı. TFF İstanbul bu insanların mesleğinin futbolcu olmadığını adeta unuttu. Bu insanların tüm hafta başka işlerde çalıştığını umursamadı. Bu insanların hafta içi işyerlerinden nasıl izin alacağını düşünmedi. Bu insanları adeta robot gibi gördü.
Çok az maç keyifli geçti
Süper Lig'de bile futbolcular hafta içi maçına isyan ederken klasman grubunda oynayan futbolcular 40 günde ( 26 Mart- 30 Nisan arasında ) tam 8 maç oynadılar. Çoğu maçta tempo yerlerdeydi. 5 tanesi canlı 10 tanesi youtube ve facebooktan olmak üzere tam 15 maç izleyen biri olarak keyif aldığım maç sayısı sadece ikide kaldı.
Binlerce taraftarın izlemesini beklediğim maçlarda seyirci sayısı 300-400'ü neredeyse hiç geçmedi.
Kısaca TFF İstanbul elindeki markayı yani en değerli organizasyonu olan klasman grubunu heba etti.
Yorgunluk ve sakatlık etkiledi
Normal sezon boyunca izlediğim Yeşilova Esnaf, İFA, Gülsuyu, Ayazağa, Mesudiye, Albayrak, Çekmeköy Alemdağ asla ve asla bu kadar az puan alıp alt sıralarda kalacak ekipler değildi.
Kimi takımlar aşırı yorgunluk dolayısıyla sakatlıklardan neredeyse ideal kadrolarıyla oynayamadılar bile. Çoğu takım bir sonraki maçı düşündüğünden 1-0'ı bulunca adeta futbol oynamak istemedi. Bazı takımlar biraz da kadro darlığından maçlarda aşırı yıpranmadan dolayı varlık gösteremediler. 3-4 yıldız oyuncusu olan Cankurtaran, Kuştepe başta olmak üzere birkaç kulüp gruplarını baştan sona domine etti neredeyse.
Klasman grubu bitti. Aklında anlatacak ne kaldı derseniz koca bir hayal kırıklığı ve hiç diyebilirim rahatlıkla. Bu hafta sonu canlı izlediğim Çamlıca-Çekmeköy Alemdağ maçı ilk yarıda 5 ikinci yarıda 11 dakika uzatıldı. Çoğu yorgunluktan dolayı kendi kendine yaşanan sakatlıklardan dolayı. Bu bilgi bile yeterli olur sanırım.
İnanın yazmayayım diyorum ama TFF İstanbul bana o kadar çok malzeme veriyor ki duramıyorum. Her yazımda neredeyse tavsiye vermeme rağmen onlar uygulamaktan adeta kaçıyorlar.
Bir tek kendilerinin bu işi bildiğini sanıyorlarsa yanılıyorlar. Bu yazıyı yazan kişinin 30 yıldır bu işlere kafa yorduğundan, bu iş için emek harcadığından belli ki haberleri yok. Sırf BAL ligi bitti play out maçlarını bir an önce oynatalım diye klasman grubunu en değerli markanızı heba etmenin ne gereği vardı sayın yetkililer!
Klasman 6'lı 3 grupta oynansın
Alın size bir tavsiye daha. Önümüzdeki sezon Klasman gruplarını 6'lı 3 grup yapın. Maçları hafta sonları oynatın. Hem kulüpler, hem futbolcular, hem de taraftarlar mağdur olmasın. Lig yine 35 günde ama doğal akışında bitsin. Hem de kaliteli futbol oynansın. Tavsiye benden uygulaması sizden. Bakalım bunu da görmezden gelecek misiniz ? Hep beraber yaşayıp 2023 Mart'ında göreceğiz inşallah.
Haber: Ümit Yılmaz
1 yorum:
Maçların çoğunu izledim ,genelde çoğuna katılıyorum bu yazının ancak burdaki en büyük ihmal BAL ligi bittiği anda baraj oynayacak takimlarin belli olmaması ,burda planlamayı kim yaptıysa yazıklar olsun ! Tabii 3 günde 1 maçlarda pandemide 2 sene yatan futbolcuları bitirdi.
Yorum Gönder